Yivler bize, depoda bulduğumuz tabancının savunma avukatını öldürmekte kullandığını söylüyor. | Open Subtitles | التصدعات تخبرنا بأن السلاح المستعاد من المخزن إستخدم لقتل محامي الدفاع |
Burada bize genin aktive olduğunu gösteren şey, hücrenin içindeki koyu mor çökeltidir. | TED | إنها تلك البقع البنفسجية الغامقة من الخلية والتي تخبرنا بأن جيناً ما نشطٌ هناك. |
bize küfredip kapıdan çıkabilirsin. | Open Subtitles | في الواقع، يمكنك أن تخبرنا بأن نغرب عن وجهك والخروج مع ذلك الباب |
Her 23.sayfadaki 23.kelime bize buraya gelmemizi söyledi. | Open Subtitles | كل 23 كلمه لكل 23 صفحه كانت تخبرنا بأن نأتى الى هنا |
Yani, grupta bize öfkemizi bırakmamızı söylüyorsun ve sen bunu yapıyorsun. | Open Subtitles | ما أقصده أنك في المجموعه تخبرنا بأن ندع غضبنا ينضي وأنت فعلت |
Son araştırmalar bize evrenin sonsuz olmadığını söylüyor. | Open Subtitles | الابحاث الاخيرة تخبرنا بأن الكون ليس محدود |
İnanıyorum ki bu işaret kız kardeşinin sadece hayatta olduğunu değil başarılı olduğunu da bize gösteriyor. | Open Subtitles | أعتقد, إنها أشارة تخبرنا بأن أختكِ ليست على قيد الحياة فقط لكن هيّ بحالة رخاء تام |
Şarkılar bize der ki her birimizin içinde bir mucize vardır. | Open Subtitles | الأنشودات التي تخبرنا بأن داخل كُل واحد منا هُناك معجزة. |
Easter Bunny'nin paskalyada bize uğramadığını söylediği zaman aslında gelmiş olduğunu içten içe bilmek. | Open Subtitles | تخبرنا بأن أرنب عيد الفصح هرب من البيت ذلك اليوم ولكننا نعرف بأنه كان هناك |
Ebeveynlerimizin geleceğini bize söylemeyerek ne düşünüyordun böyle? | Open Subtitles | بحقّ الجحيم ما الذي كنت تظنه لم تخبرنا بأن أهلنا الملعونين سيكونون هنا؟ |
bize böyle güzel bir araban olduğundan hiç bahsetmemiştin dostum. | Open Subtitles | إنّك لم تخبرنا بأن لديك سيارة جميلة، يا رجل. |
bize diyorsun ki kartel herkesi öldürdü ama onu soyan admı sağ bıraktı. | Open Subtitles | هل تخبرنا بأن العصابة قتلت كل شخص عدى عن الرجل الذي أحتال عليهم ؟ |
Hey, Jimmy, Willy'nin senin ilk patronun olduğunu bize nasıl söylemezsin? | Open Subtitles | ..يا جيمي، كيف لك أبدا لم تخبرنا بأن ويلي.. أعطاك وظيفتك الأولى؟ |
Yolculuk programı daha açıklanmadı ama kaynaklarımız bize Genel Sekreter'in öncelikle Başkan'la tanışmak için. | Open Subtitles | رغم أن جدول الرحلة لم يصدر بعد فالمصادر تخبرنا بأن سكرتير الأمن المفوض سوف يطير أولاً إلى " واشنطون " للقاء الرئيس |
bize bir teknen olduğunu söylemeliydin. | Open Subtitles | كان عليك أن تخبرنا بأن لديك قارب |
Neden bize babanın ikiz erkek kardeşleri olduğunu hiç söylemedin? | Open Subtitles | لمَ لم تخبرنا بأن أباك لديه أخ توأم ؟ |
Curt bize timsahların ailelerini tam da nehir kıyısında koğuşlandırdığını söylemeliydin. | Open Subtitles | ينبغي عليك كيرت أن تخبرنا بأن التماسيح تبني لها أعشاش هنا على الضفاف ، وتربي صغارها... |
- Hetty bize silah satıcılarının olduğu bu kitabı niye söylesin ki? | Open Subtitles | لماذا " هيتي " تخبرنا بأن هذا الكتاب يحوي قائمة من تجار السلاح ؟ |
Bu sondalar bize, duyarli yasam alaninin su anda, günes sisteminde sadece | Open Subtitles | تلك المجسات تخبرنا بأن ملجأ الأرض |
bize dikkatli olmamızı söylüyorlar. Neye karşı dikkatli? | Open Subtitles | تخبرنا بأن نكون حذرين حذرين من ماذا ؟ |