Yapamayacağını söyleme. Chuppah üstüne zambak istiyorum. | Open Subtitles | لا تخبرني بأنك لا تستطيع لا اريد اي شيء غير زهور الزنبق على الشوباه |
Şey, uh, bana şey olduğunu söyleme, uh, her nereden geliyorsan oraya dönüp adamı öldüreceğini söyleme. | Open Subtitles | لا تخبرني بأنك عائد من حيث أتيت كي تقتل ذلك الرجل |
Bulduğun en yakın dükkanı soymayı içeren hızlı bir nakit bulmaya çalıştığını söyleme. | Open Subtitles | لا تخبرني بأنك تبحث عن طريقة سريعة للحصولعلىالمال... بمحاولتك إقتحام أقرب متجر موجود |
Bana, beni önemsediğini söylemeni istiyorum, tek istediğim şey bu. | Open Subtitles | أريدك ان تخبرني بأنك تهتم بي . هذا ما أريده |
Benden nefret ettiğini söylemeni tercih ederim. | Open Subtitles | أفضّل أن تخبرني بأنك تكرهني على الأقل سيكون هناك بعض العواطف فيها |
Polis olduğunu neden söylemedin? | Open Subtitles | هل أعجبك ذلك؟ لماذا لم تخبرني بأنك شرطي؟ |
Neden bana içişlerinde olduğunu söylememiştin? | Open Subtitles | لماذا بحق الجحيم لم تخبرني بأنك كنت شأنا داخليا |
Hadi ama. O şişko orospu çocuğu için karşıma dikildiğini söyleme. | Open Subtitles | بالله عليك، لا تخبرني بأنك ستُدافع عن ذلك الحقير. |
Bana kötü yola sapmış kahraman polis olduğunu söyleme. | Open Subtitles | لا تخبرني بأنك الشرطي الخارق اصبحت سيئا؟ |
Senin cevabın ne? Hiçbir fikrinin olmadığını söyleme, çünkü buna inanamam. | Open Subtitles | ولا تخبرني بأنك ليس لديكِ الاجابة بسبب انا لا اشتريها |
Bu yaşında imajını zedelemekten korktuğunu söyleme. | Open Subtitles | لا تخبرني بأنك ستفسد صورتك بعد كل هذه السنين؟ |
Sakın bana yarın buradan gideceğini söyleme. | Open Subtitles | .لا تخبرني بأنك ستغادر في الغد .دائماً كان يقول ذلك. |
İlki, bana o kadanı öldürüp öldürmediğini söyleme. | Open Subtitles | الأول: لا تخبرني بأنك قتلت او لم تقتل هذه الفتاة |
Bana daha önce hiç siyasi kariyer düşünmediğini söyleme. | Open Subtitles | لا تخبرني بأنك لم تفكر بمسيرتك السياسية قطّ |
Hâlen Tektanrıcılığa inandığını söyleme sakın. | Open Subtitles | لا تخبرني بأنك ما زلت تؤمن بالكائن الأسمى |
Benden nefret ettiğini söylemeni tercih ederim. | Open Subtitles | أفضّل أن تخبرني بأنك تكرهني على الأقل سيكون هناك بعض العواطف فيها |
Senden sadece, onunla olmamın sakıncalı olmadığını söylemeni bekledim. | Open Subtitles | أريدك أن تخبرني بأنك موافق على وجودي معه |
Sadece onunla olmamda bir sakınca olup olmadığını bana söylemeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تخبرني بأنك موافق على وجودي معه |
Neyse... Diyelimki muzlu kremalı turtayı sevdiğini bana söylemedin, bende eve başka birşey alıp geldim... | Open Subtitles | على كلٍ، إن لم تخبرني بأنك لا تحب فطيرة مثلجات الموز ومكثت أنا أحضر شيء آخر.. |
Neden bana Samirin 9 ay gözaltına aldındığını söylemedin? | Open Subtitles | لماذا لم تخبرني بأنك اعتقلت سمير لمدة تسعة اشهر ؟ |