Kızım o evde, ondan saklanıyor. Öylece oturup bekleyemem. | Open Subtitles | ،إنها تختبىء منه في ذلك المنزل لا أستطيع الإنتظار هنا وحسب |
Asla böyle yapma, asla saklanma. Bunun gibi, sen böyle yaptın. | Open Subtitles | لا تعمل ذلك، ابداً لا تختبىء هكذاً، عليك بفعل هذا |
Ama birini seviyorsan karanlık köşelerde saklanmak zorundasın. | Open Subtitles | لو أحببت شخصآ ما يجب أن تختبىء فى الزوايا المظلمة |
Seni bulmam gerekirse diye, nerede saklandığını gösterir misin bana? | Open Subtitles | هلا تريني أين كنت تختبىء في حالة أحتجت الى أن أجدك |
Bu tapınakta yeterince saklandın. | Open Subtitles | أنت تختبىء في هذا المعبد منذ وقت طويل. |
Polis onu bulduğunda tapınakta saklanıyordu. | Open Subtitles | لقد كانت تختبىء فى المعبد عندما وجدتها الشرطة |
Hank'le beraber saklanıyordun! | Open Subtitles | (تختبىء! أنتو( هانك! |
Manyağın teki serbest dolaşsaydı sen de saklanmaz mıydın? Bekle. Brian, Sence biraz geç kalmadın mı? | Open Subtitles | ألا تختبىء أنت إذا هناك قاتل مجنــون على الطريق ؟ ألا تظن أنك متأخر يا براين ؟ |
Artık saklanmana gerek yok. Nerede olmak istiyorsan orada olabilirsin. | Open Subtitles | لايجب أن تختبىء بعد الأن يمكنك أن تكون ما تريده |
Ben oynamıyorum. | Open Subtitles | لا تختبىء |
Çok iyi Saklanıyorsun. Daha önceden bir pratiğin olmalı. | Open Subtitles | أنت تختبىء جيداً لابد أنه كان لديك الكثير من التدريب |
Yarı çıplak... muhteşem saçlı bir kız... otel odasında saklanıyor. | Open Subtitles | فتاة نصف عارية بشعر رائع تختبىء فى غرفة فندق |
O soktuğumun fahişesi nerede saklanıyor? | Open Subtitles | أين تختبىء هذه العاهرة اللعينة؟ |
Şu an benim dairemde saklanıyor. | Open Subtitles | إنها تختبىء في شقتي -من ماذا ؟ |
Sen bununla doğdun, bu yüzden "Bunu istemedim."zırhının arkasına saklanma. - Ne demek istiyorsun? | Open Subtitles | لقد وُلدت مع هذا, لذا لا تختبىء وراء " أنا لم أسأل عن هذا " |
Müzik meleği saklanma artık. | Open Subtitles | ملاك الموسيقى لا تختبىء بعد الآن |
Neden yok ki. Yani, uydurma isimlerin ardına saklanmak için. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أتخيل لماذا قد تفعل أعنى أن تختبىء خلف إسماً مستعاراً |
Yapacağını yaptın, sonra da kuyruğunu sıkıştırıp saklanmak için bu ormana kaçtın, yanlış mı? | Open Subtitles | لقد أتيت كى تختبىء فى الغابة وذيلك بين قدميك. بعد ما فعلته أليس كذلك؟ |
Akıllı karakterlerin göze batmayan yerlerde saklandığını biliyorum ama bizim daire? | Open Subtitles | أعرف أن الشخصيات الذكية دائما تختبىء عن مرأى البصر، لكنّنا في شقتنا؟ |
Terörist kızın orada saklandığını düşünüyorlarmış. | Open Subtitles | يعتقدون بأنه المكان الذي تختبىء فيه الفتاة الإرهابية. |
Yıllar boyunca saklandın. | Open Subtitles | لقد كنت تختبىء طوال هذه السنوات |
- Senden mi saklanıyordu, Hank? | Open Subtitles | أكانت تختبىء منك، (هانك) ؟ |