"تختبيء" - Translation from Arabic to Turkish

    • saklanıyorsun
        
    • saklanıyor
        
    • saklanıyordun
        
    • saklanmak
        
    • saklanmalısın
        
    • saklandığın
        
    • saklanmana
        
    • saklanıyordunuz
        
    • sığınıyorsunuz
        
    - Haydi oradan! - Sen saklanıyorsun... Kuralların ve tüzüklerin arkasına saklanıyorsun. Open Subtitles أنت تختبيء، تختبيء خلف القواعد و اللوائح
    Bianca'nın yardıma ihtiyacı var ve sen burada saklanıyorsun. Open Subtitles تختبيء تحت العش بينما الآنسه بينكا تحتاج لمساعدتنا
    Küçük eğlence yöneticisi, bozuk bir gemide saklanıyor ve kainatın gördüğü en korkulan ırkın güvenlik sistemlerini hekliyor. Open Subtitles مديرة الترفيه تختبيء في سفينة مُحطمة تخترق الأنظمة الأمنية للجنس المحارب الأكثر تقدماً الذي قد رآه الكون
    Portakalların için mi saklanıyordun? Open Subtitles هل كنت تختبيء من اجل برتقالاتك؟
    -Ayrıca puro içebilmek ve bir şişe sıcak bira yuvarlayabilmek için ondan saklanmak zorunda kaldığından da haberim var. Open Subtitles أعرف أيضاً بأنّك تختبيء منها فقط لتدخين السيجار وشرب البيره الدافئه
    Tüm gün boyunca saklanmalısın. Open Subtitles يجب أن تختبيء هنا طوال النهار هل تفهمني ؟
    Çadırda saklandığın sürece sorun yok. Open Subtitles صحيح ؟ لا بأس طالما أنك تختبيء في الكشك
    Seni gidi büyük kötü kurt. Hiç değişmemişsin. Hâlâ bir korkak gibi oyuncaklarının arkasına saklanıyorsun. Open Subtitles الذئب الكبير الشرير، لم تتغيّر لازلتَ تختبيء خلف دُماك مثل جبان
    Ve bunu bildiğin için de ortalık sakinleşene kadar burada saklanıyorsun. Open Subtitles وأنت تختبيء هنا ريثما تهدأ الأمور لأنك تعلم هذا.
    Charlotte gibi kurallar ardına saklanıyorsun. Open Subtitles تختبيء وراء القوانين مثل شارلوت
    Bu kulaklıkların arkasına saklanıyorsun Mickey. Open Subtitles .لطالما تختبيء خلف السماعات, ميكي
    Öyleyse neden saklanıyorsun? Open Subtitles ولماذا تختبيء إذاً؟
    Bir sinagogun bodrumunda saklanıyorsun. Open Subtitles أنت تختبيء في قبو كنيس يهودي.
    Şimdi Betty torununun futbol maçını izlemek için çalıların arasına saklanıyor. Open Subtitles والآن بيتي يجب أن تختبيء بين الأشجار لمشاهدة ابنها وهو يلعب كرة القدم
    Sitede bir yerlerde saklanıyor. Open Subtitles .إنها تختبيء في مكان ما بالمجمع السكني
    Heey! Surinder Sahni aç şu kapıyı. saklanıyor musun, ne yapıyorsun? Open Subtitles هيييه أنت (سوريندر ساهني) افتح الباب اللعين لماذا تختبيء في الداخل
    Burada saklanıyordun. Open Subtitles أكنت تختبيء هنا ؟
    Ne kadar zamandır orada saklanıyordun? Open Subtitles مُنذ متي و أنتَ تختبيء هناك؟
    Gidip bir delikte saklanmak istiyorsun. Open Subtitles تريد أن تختبيء في حفرة في مكان ما.
    Tüm gün boyunca saklanmalısın. Open Subtitles يجب أن تختبيء هنا طوال النهار هل تفهمني ؟
    Arkasına saklandığın şu gururu bırak da şu anda bile ödünün koptuğunu itiraf et. Open Subtitles سلم بهذا... الفخر الذي تختبيء خلفه وأعترف بأنك حتى الان مرعوب
    İnsanların arasında saklanmana karşın, ben senin Jaffa olduğunu biliyorum. Open Subtitles مع أنك تختبيء بين البشر أنا أعلم أنك [من الـ[جافا
    Siz FBI'da saklanıyordunuz. Open Subtitles أنت كنت تختبيء في كنف المباحث الفيدرالية
    ışinize sığınıyorsunuz, doktor. Open Subtitles أنت تختبيء خلف عملك، دكتور

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more