| Ne? Yine kıçını tekmeleyeceğimden mi korkuyorsun seni küçük fahişe? | Open Subtitles | هل تخشى من أن أجلد مؤخرتك مجدداً، أيها السافل الصغير؟ |
| Eger bir daha öldürürsen mutsuz, aci dolu, yalniz bir hayat yasamaktan korkuyorsun. | Open Subtitles | أنت تخشى من العيش وأنت تعاني من الحزن و الوحدة إذا قتلت مجدداً |
| Sen bazı basit kundakçılardan korktun. | Open Subtitles | أنت تخشى من مجرد رخيص درجة ثالثة |
| Cadılardan mı korktun yoksa cadı sanılmaktan mı? | Open Subtitles | ...أتخشى من الساحرات أم تخشى من أن يستحوذوا عليك ؟ |
| Ahbap, o günün hiç gelmemesinden korkmuyor musun? | Open Subtitles | يا صديقى , ألا تخشى من عدم مجىء هذه الأيام؟ |
| Doğru, ama sana başka bir tavsiyede bulunayım. Çekip gitmekten korkma. | Open Subtitles | هذا صحيح، دعني أعطيك نصيحة أخرى، لا تخشى من الابتعاد. |
| Lois oraya yaklaşmaya bile korkuyor ve benim de parmaklarım çok kalın. | Open Subtitles | لويس تخشى من البحث هنا وأصابعي سميكة جداً |
| Amerika eğer onlar yapmasalardı Rusya'nın Hidrojen bombası yapacağından korkuyordu. | Open Subtitles | أمريكا كانت تخشى من أنها إذا لم تصنع القنبلة الهيدروجينية، فإن الروس سوف يفعلون |
| Bunu söylemiyorsun, çünkü bu seni korkutuyor ve çekiniyorsun. | Open Subtitles | -لن تقولها فقط لأنك تخشى من توابع ذلك |
| Seni tekrar uzağa götğrmelerinden korkuyorsun değil mi? | Open Subtitles | أنت تخشى من أن يأخذوك بعيداً مرةً أخرى، أليس كذاك؟ |
| ve korkuyorsun. kendinden, herşeyden, her zaman. | Open Subtitles | ,وأنت تخشى من نفسك من كل شيء, طوال الوقت |
| O kadar çok katmanın var ki soğan çocuk, kendi hislerinden korkuyorsun. | Open Subtitles | أنت ملتف في طبقات متتالية أيها الفتى البصل و تخشى من مشاعرك الشخصية |
| İstediğini elde etmek için herşeyi söylersin çünkü yalnız kalmaktan korkuyorsun. | Open Subtitles | ستقول أي شيء حتى تحصل على ماتريد ,لأنك تخشى من أن تترك وحيدا |
| Eğer cevabın herkesin ölmesi ise gözlerin kör olmuş demektir ve bunu durdurmaktan korkuyorsun. | Open Subtitles | و جوابك أن تقتل كل شيء إنك تعمي نفسك و تخشى من أن توقفه |
| Peki bunu bana itiraf etmeye neden korktun? | Open Subtitles | ولماذا كنت تخشى من الاعتراف لهذا لي؟ |
| Bana bakmaktan korktun mu? | Open Subtitles | هل تخشى من النظر لي ؟ |
| Ve sizin gibi korkakların tersine, paralel park etmekten korkmuyor. | Open Subtitles | وعلى خلاف بقيتكم أيها الجبناء هي لا تخشى من الركن الموازي |
| korkmuyor musunuz? | Open Subtitles | ألا تخشى من أنّ تـُضرب مرة أخرى؟ |
| Gördüklerin karşısında Ağlamaktan korkma | Open Subtitles | ♪ لا تخشى من البكاء على ما تراه ♪ |
| Lois oraya yaklaşmaya bile korkuyor ve benim de parmaklarım çok kalın. | Open Subtitles | لويس تخشى من البحث هنا وأصابعي سميكة جداً |