"تدركي" - Translation from Arabic to Turkish

    • farkında
        
    • fark
        
    • anlamalısın
        
    • farkına
        
    • anlaman
        
    • anlamak
        
    • anlamanı
        
    • farkındasın
        
    • anlamadan
        
    • anlamalısınız
        
    • farkındasındır
        
    • şunu
        
    • farketmedin
        
    Ne kadar özel olduğunun gerçekten farkında değilsin, değil mi? Open Subtitles أنتِ فعلاً لا تدركي كم أنت مميزة، هل تفعلي ؟
    Sahip olduğun şeylerin hala farkında değilsin. Asla da olmadın. Open Subtitles ما زلتِ غير مدركة لما كنتِ تمتلكينه ولمْ تدركي قطّ
    O asi kadın olmak istemezsiniz, ta ki o kadın olduğunuzu fark edinceye dek ve başka biri olmayı düşünemezsiniz. TED لا تريدين أن تكوني تلك المتمردة، حتى تدركي أنكِ تلك المرأة، ولا يمكنك تخيل أن تكوني أي شخص آخر.
    Yani siyahilerle uzun bir geçmişim olduğunu anlamalısın. TED أقصد، عليك أن تدركي بأن لي تاريخا مع الشباب السود.
    Öğle yemeğimi yediğimin farkına varmamanıza hiç imkan yoktur sanırım. Open Subtitles يمكنكِ أن تدركي بسهولة أنني منهمك في تنــاول غــدائي
    Senin için tek olduğumu anlaman an meselesi, yavrum. Open Subtitles المسألة مسألة وقت قبل أن تدركي بأنني الوحيد هنا لأجلك , حبيبتي
    Yaptığım şeyin ikimiz içinde en iyisi olduğunu anlamak zorundasın. Open Subtitles يجب أن تدركي أن ما فعلته كان أفضل شيء لكلانا
    Sadece geçen gece sana neden öfkelendiğimi anlamanı istedim. Open Subtitles أردتك فقط ان تدركي لماذا تعصب عليك هذه الليلة
    Başımızı bir sürü belaya sokabileceğimin farkındasın, değil mi? Open Subtitles انت تدركي ان ذلك ممكن ان يدخلنا كل أنواع المشاكل؟ حقا؟
    Hep iyi insanların arasında yaşadın. Erkeklerin nasıl olabileceğinin farkında değilsin. Open Subtitles لقد عشتي دائماً بين أُناس طيبين ولا تدركي ما قد يفعله الرجال
    İyi bir şey yaptım ve farkında değilsin. Open Subtitles لقد فعلت شيئاً جيداً. أنت حتي لم تدركي ذلك.
    farkında değilsin ama, az önce kendini ele verdin. Open Subtitles أنت لم تدركي الأمر لكنك لتوك سخرت من نفسك
    Ve er geç bunu fark edeceğinizi de biliyorduk. Open Subtitles وعرفنا أن الأمر مجرد مسألة وقت قبل أن تدركي أنتِ أيضاّ
    fark etmişsindir ki bizimle diğerleriyle olduğundan çok daha fazla ortak noktan var. Open Subtitles يجب ان تدركي لديك الكثير من الامور المشتركة معنا من اولائك الموجودون في الخارج
    Tüm yazını Dr. Jekyll ve Mr. Hyde ile çıkarak geçirdiğini fark etmek berbat olsa gerek. O bir canavar değil Emily. Open Subtitles أمر شنيع أن تدركي أنك طيلة الصيف كنت تواعدين شخصاً يعاني الفصام.
    Bize yardımcı olursan bizim de sana yardımcı olacağımızı anlamalısın. Open Subtitles عليكِ أن تدركي أنكِ إذا ساعدتنا سنساعدكِ نحن أيضًا
    Bunun bir sprint olmadığını anlamalısın. Bu bir maraton olacak. Open Subtitles يجب أن تدركي أنّ هذا ليس سباقاً قصيراً وسريعاً وإنّما سيكون ماراثون
    Ölüp kurtlara yem olmadan önce bunun farkına varsan iyi olur. Open Subtitles يجب أن تدركي هذا قبل أن تموتي والدود يأكل عيناك
    Artık çocuk değilsin, babanı değiştiremeyeceğini anlaman gerekiyor. Open Subtitles لست بطفلة يجب أن تدركي بأنه لا يمكنك تغيير والدك.
    Bu eğlence olsun diye yapılan bir şey değildir. Gerçektir ve ciddi bir şeydir. Ayrıca pratiğe geçmeden önce teoriyi anlamak zorundasın. Open Subtitles لم يكن ذلك بغرض المُتعة بلّ للحقيقة ، و الأهمية و يتحتم أن تدركي ذلك قبل أن تتدربي عليهِ.
    Sadece ne kadar zarara sebep olduğunu anlamanı istiyorum. Open Subtitles أتمنى فحسب ان تدركي قدر الضرر الذي تسببتِ فيه.
    Eğer buradan çıkamazsan babamızın öleceğinin farkındasın, değil mi? Open Subtitles هل تدركي لو أننا لم نخرج من هنا، أبي سيموت؟
    Ve nasıl olduğunu anlamadan, Kanada Yunanlılarla dolacak. Her yerde Yunanlılar! Open Subtitles و قبل أن تدركي ذلك فستكون كندا ممتلئة باليونانيين
    Ama anlamalısınız, bunların hiçbiri benim suçum değildi. Open Subtitles لكن لابد عليك ان تدركي لا شئ من هذا كان خطئي
    Senin için hayatını ne kadar tehlikeye atıyor, umarım farkındasındır. Open Subtitles أتمنى أن تدركي كم هو معرض حياته للخطر من أجلكِ
    Ama şunu bilmelisin sen izin vermeden kimse seni ikinci sınıf hissettiremez. Open Subtitles ولكن عليك أن تدركي أنه لا أحد بإمكانه أن يحط من شأنك إلا إن سمحتي له بهذا
    Bunu hala farketmedin mi? Open Subtitles أم أنك لم تدركي هذا الأمر بعد؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more