"تدعونه" - Translation from Arabic to Turkish

    • diyorsunuz
        
    • dediğiniz
        
    • dediğin
        
    • diyordunuz
        
    siz erkekler o işe hâlâ öyle mi diyorsunuz? Open Subtitles أهذا ما تدعونه به أيـّها الرجال؟
    Siz avukatlar buna "emsal" diyorsunuz değil mi? - Bundan emin misin? Open Subtitles هذا ما تدعونه انتم المحامون "الرئيس" ,هل انت متأكدة من هذا؟
    Ki sanırım Fince'de siz buna "kassi" diyorsunuz. Open Subtitles والذي أَعتقده في فنلندا تدعونه كاسي
    Aşk dediğiniz şeyden bile daha harika duygular yaşayacaktınız eğlenceden daha harika. Open Subtitles كنتم لتجربوا مشاعر أعظم ألف مرة مما تدعونه بالحب، وأعظم ألف مرة مما تدعونه بالمرح
    - Şöyle bir önsezim var, sizin ruh dediğiniz derinliğe indikçe... Open Subtitles إذا بحثتم عميقا فى هذا الشىء الذى تدعونه روحكم
    Özünde, özgürlük dediğin şey bu zincirlerin en sağlamıdır. Open Subtitles في الحقيقة , ذلك الذي تدعونه الحرية أقوى من هذه السلاسل
    Yaşlandım artık. Ne diyordunuz bilmiyorum. Open Subtitles أنا قديم ولا أعرف ماذا تدعونه
    - Hey, kime fare diyorsunuz siz? Open Subtitles -لا تصغي للجرذ -من تدعونه بالجرذ ؟
    - Ona minik mi diyorsunuz? Open Subtitles انتم تدعونه بالصغير؟
    Aylak mı? Onlara böyle mi diyorsunuz? Open Subtitles سائرون، أهذا ما تدعونه بهم؟
    Aylak mı? Onlara böyle mi diyorsunuz? Open Subtitles سائرون، أهذا ما تدعونه بهم؟
    Sizin için, nasıl diyorsunuz Başkomutan Chiang Kai Shek ile röportaj ayarladım. Open Subtitles (لدي مقابلة مع ما تدعونه الجنرال (تشانغ كاي تشيك (لدي مقابلة مع ما تدعونه الجنرال (تشانغ كاي تشيك
    Şey gibi, ne diyorsunuz siz? Geyik ya. Open Subtitles كان أشبه ، بما تدعونه الغزال
    Burası... Nasıl diyorsunuz? Open Subtitles ... هل هذا ماذا تدعونه
    Sizin beden dediğiniz pembe renkli ilkel şekilden iyidir. Ne oldu böyle? Open Subtitles بدلاً من ذلك الشئ الوردي الخشن الذي تدعونه جسداً
    Okuldayken, pek de o çalışkan öğrenci dediğiniz tipte biri değildim. Open Subtitles لم أكن بالضبط الطالب الذي تدعونه الخطير في المدرسة
    Senin ve arkadaşının arazi dediğiniz bir şeyiniz vardı. Open Subtitles أنت وصديقك قمتما بما تدعونه بالإستيلاء على الأرض
    Son 10 senenin en önemli haberi dediğiniz olayı bana anlatmaya başaramadın. Open Subtitles أراكِ فشلتِ في جعلي أفهم الأمر الذي تدعونه أهم قصة في الـ10 سنوات الأخيرة.
    Sizin kişilik ve duygu dediğiniz şeyleri, biz renk ve ışık olarak görüyoruz. Open Subtitles ما تدعونه الشخصية والشعور نسميه اللون والأضواء.
    Özgürlük dediğin şey, iki yüzlü bir Tanrı'dan başka bir şey değil. Open Subtitles ما تدعونه بالحرية الله حرمه
    Özgürlük dediğin şey, iki yüzlü bir Tanrı'dan başka bir şey değil. Open Subtitles ما تدعونه بالحرية الله حرمه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more