Zaman içinde insanlar onlara ne için ödeme yapıyorsanız onu yaparlar. | TED | على مر الوقت، يفعل الناس ما تدفعون لهم لفعله. |
Çiçekçi Madison Bulvarı'nın kirası için ödeme yapacaksın. | Open Subtitles | انتم تدفعون لبائع الازهار الايجار في شارع ماديسون |
Aslında, sizin için çalışırım. Maaşımı siz ödüyorsunuz. | TED | في الواقع أعمل لأجلكم. أنتم تدفعون راتبي. |
Bilirsiniz, bana bunun için para ödüyorsunuz. | Open Subtitles | ولكن، هذا الذي.. هذا الذي تدفعون لي من أجله |
Bütün TV programlarına çıkmak zorunda kalsam da, ödeyeceksiniz. | Open Subtitles | يجب أن أذهب الى كل برامج الحوارات في أمريكا سوف تدفعون ثمن هذا |
Vana inanmıyorsan öyleyse burada olmam için bana niye hâlâ para ödüyorsun? | Open Subtitles | إذا لم تُصدقاني فلماذا إذاً ما زلتم تدفعون إلي لأكون هنا؟ |
Birbirinizi hep itiyorsunuz ve sonucunda beni her zaman etkileyen bir şekilde kişi ve ajan olarak evrimleşmeyi sürdürüyorsunuz. | Open Subtitles | أنتم تحديدًا تدفعون بعضكم البعض ونتيجة لهذا أنت تستمر بالتطور كالناس فى الطرق التى دائمًا ما تُبهرنى |
Açıklayayım, çocuklara baksın diye, bu kadına para mı veriyorsunuz? | Open Subtitles | دعونى أفهم ذلك أنتم تدفعون لهذه المرأة لتجلس مع الأطفال؟ |
Neden normal insanlar gibi otel faturasını ödemiyorsunuz? | Open Subtitles | بعدما هربنا السنة الماضية لماذا لا تدفعون فاتورة الفندق مثل الأشخاص العاديين ؟ |
ödeme kutusundan birkaç dolar aldıysam da hiç ödeme yapmadığınız içindir. | Open Subtitles | و اذا اخذت دولار او اكثر من المصروفات، ذلك بسبب، انكم يارفاق لا تدفعون لي. |
Neden onlara birer dehalarmış gibi ödeme yapmıyorsunuz? | Open Subtitles | إذًا لماذا لا تدفعون لهم ما يتقاضاه العباقرة؟ |
Ama gerçek şu ki sofraya zar zor yemek koyabilecek kadar az ödeme yapıyorsunuz. | Open Subtitles | ولكن الحقيقة هي أنكم تدفعون بالكاد لتحصلوا على طعام |
Henüz yapamayız. Bana, kıçımın üzerinde oturayım diye mi yoksa adamları ayaklandırıp, savaşa sokayım diye mi para ödüyorsunuz? | Open Subtitles | هل تدفعون لي لأجلس مكتوف اليدين أو للوقوف و المواجهة؟ |
Bana durumunuzu değerlendirmem için para ödüyorsunuz, ama büyüklüğüne bakmadan yeni işler almanızın çok önemli olduğunu söylemek için çok da incelemek gerekmiyor. | Open Subtitles | أنتم تدفعون لي حتى أقيّم وضعكم لكن بإمكاني إخباركم بوضعكم من على بعد 3 مناطق سكنيّة بأن توقيع مع عمل جديد.. |
Bana sizi korumak için para ödüyorsunuz. Şu an kendinizden koruyorum. | Open Subtitles | إنّكم تدفعون لي لكي أحميكم، وعلى الأغلب حمايتكَ من نفسكَ. |
ödeyeceksiniz. Tanrı şahidim olsun, ödeyeceksiniz. | Open Subtitles | سوف تدفعون الثمن الرب يشهد، أنكم سوف تدفعون الثمن |
Penguenler, kişisel sırlarımızı ortaya çıkarmanızın bedelini ödeyeceksiniz. | Open Subtitles | سوف تدفعون أيتها البطاريق ثمن انتهاككم مانملكه من حقوق الخصوصية وغيرها |
Orospu çocukları! Bunun bedelini ödeyeceksiniz! | Open Subtitles | يا أبناء العاهرة سوف تدفعون الثمن، جميعكم سوف تدفعون الثمن |
Paramı ödüyorsun, senin için çalışıyorum | Open Subtitles | أنتم تدفعون لي, وانا أعمل لصالحكم |
- Çekinme, parasını sen ödüyorsun. | Open Subtitles | ـ تفضلي، إنّكم تدفعون ثمن هذا |
Ne itiyorsunuz? | Open Subtitles | لماذا تدفعون هذا؟ |
-Ama bana onu korumam için, para veriyorsunuz arkadaşı olmam için değil. | Open Subtitles | ولكنكم تدفعون لي كي أحميها، صح؟ وليس لكي أصادقها؟ |
Trolley Park önemli arazilerden birisi ve senle küçük çeten vergi ödemiyorsunuz. | Open Subtitles | حديقة ترولي ملكية حقيقية وأنت وعصابتك الصغيرة لا تدفعون الضرائب |