"تدفع ثمن" - Translation from Arabic to Turkish

• bedelini ödeyeceksin
• hesabını
• ödemen
• ödetmek
• cezasını
• ödüyorsun
• bedelini ödeyin
• bedelini ödeyene
• ödemek
• ödüyor
• parasını
• ödeteceğim
• bedelini ödemeni

Ama sonunda dengeyi bulurlar. bedelini ödeyeceksin.
و لكن فى النهاية اٍنه يتوازن سوف تدفع ثمن ذلك

Geriye kalan kısacık ve rezil hayatının her gününde bunun bedelini ödeyeceksin.
كل يوم , سوف تدفع ثمن هذا كل يوم الى نهاية حياتك القصيرة الحقيرة

İpin hesabını ödet ona. Göster ona.
لنجعلها تدفع ثمن الحبل لنجعلها تدفع ثمنه

İnsan ırkına verdiğin bütün zararlar için bedel ödemen gerektiğini düşünmüyor musun?
ألا تعتقد أنك يجب أن تدفع ثمن الأذى الذي سببته للجنس البشرية؟

The Plastikler mahvoluyordu onlara ödetmek için hangi kuralları çiğnediğim umrumda dahi değildi
والبلاستيكات سوف يسقطون قريباُ ولا اهتم كم من القوانين سوف احطم لا أجعلها تدفع ثمن مافعلت

İtaat etmezsen, bana bilgiçlik taslarsan, aşağılamaya kalkarsan, böyle bir şey yaparsan bunun cezasını o çeker.
ان قمت بالعصيان قومي بعصياني باي شئ مثل ذلك وهي تدفع ثمن ذلك

Sen babanın günahlarını ödüyorsun. Senin günahlarını kim ödeyecek?
تدفع ثمن خطايا أبيك، فمن سيدفع ثمن خطاياك؟

Cezanızı çekin, günahkârlar. Günahlarınızın bedelini ödeyin.
أنت تعاني، أنت مذنب و الأن تدفع ثمن خطاياك.

Yaptıklarının bedelini ödeyene kadar pes etmeyecekler.
لن يستسلموا حتى تدفع ثمن ما فعلته.

Keith, kötü bir çocuk oldun ve şimdi bunun bedelini ödeyeceksin.
کيث لقد كنت شخص سيء وعليك أن تدفع ثمن ذلك

Pilatus, bu entrikanın bedelini ödeyeceksin!
بيلاطس .. سوف تدفع ثمن مكيدتك وسوف تستجيب لي

O memurlara yaptığın şeyin bedelini ödeyeceksin, tamam mı?
سوف تدفع ثمن الذي فعلته لأولئك الضباط، حسناً؟

Ayakkabının içinde de bir ayak vardı. Bu pisliğin hesabını vereceksin.
لقد كانت هناك قدم فى الحذاء سوف نجعلك تدفع ثمن هذه الفوضى

Ama er ya da geç Glory yeniden ortaya çıkacak ve Buffy'ye sebep olduğu yıkımın hesabını soracak.
وقريباً أو لاحقاً جلوري ستعود الظهور وستجعل بافي تدفع ثمن رحمتها

Tamam, burada geçirdiğim iki senenin hesabını vereceksin.
حسناً، سوف تدفع ثمن السنتين التي قضيتها هنا

Önce ödemen gerekmiyor mu?
ألا يتوجب عليّك أن تدفع ثمن مـا أكلنـا أولا ؟

Hayatta olduğum sürece seni durdurmak ve yaptığın her şeyi sana ödetmek için elimden geleni yapacağım.
طالما أنا على قيد الحياة، سأفعل كلّ ما يلزم لإيقافك، وأجعلك تدفع ثمن كلّ شيء قد فعلته

Evet, yaptığın şeylerin cezasını çekmelisin.
نعم ، يجب عليك أن تدفع ثمن الأخطاء التي ارتكبتها

Jimnastiğini kumarhane çipleriyle ödüyorsun!
تدفع ثمن الجيم برقائق الكازينو

Saat 23:00'ten sonra çalışıyorsam, devlet şehirde konaklama için para ödemek zorunda.
عندما كنت أعمل في احداث 11سبتمبر ، كانت الحكومة تدفع ثمن الاقامه

Oh Tanrım, bu çok aptalca. Bu şehir en sonunda kibirinin bedelini ödüyor.
هذا غباء للغاية، ها هى المدينة تدفع ثمن أفعالها الآن

Döşemelerin, peçetelerin, çatal bıçakların parasını ödemeniz gerek.
. أنت يجب أن تدفع ثمن الطوابق ، البطانات ، الفضيات

Eve döndüğümde bu eziyeti ona ödeteceğim.
سأجعلها تدفع ثمن تعذيبي هنا عندما اعود للمنزل

En azından ihanetinin bedelini ödemeni izleyebilirim.
على الأقل أستطيع مشاهدتك تدفع ثمن خيانتك