Aslında seni yok etmek istemiştim, ama işe yarayacağını tahmin etmemiştim. | Open Subtitles | أعني، أني أردت تدميرك لكن لم يخطر ببالي أني سأدمّرك بالفعل |
Cheerios'a katılma sebebimin sizi içten yok etmek için hazırlanmış bir plan olduğunu kabul ediyorum. | Open Subtitles | سأعترف، لقد أعدت الإنظمام لفريق التشجيع وفي عقلي خطة واحدة وهي تدميرك من الداخل. |
O seni ve bu direnişi, yok etmek isteyen sistemin bir parçası. | Open Subtitles | إنها جزء من النظام الذى يريد تدميرك و تدمير هذه الحركة |
O'nu mahkemede aşağıladık. Şimdi seni mahvetmek istiyor. | Open Subtitles | لقد أهنّاها في قاعة المحكمة، لذا هي تريد تدميرك الآن |
Joanna'nın hayatını mahvettin ki bu da bir nevi benimkini mahvetmek demek. | Open Subtitles | لقد دمرت حياة جوانا، وهذا يشبه تدميرك لحياتي نوعا ما |
Zıpçıktı okullu bir ezik olduğunu düşünüyor. Bu yüzden de seni yok etmeye çalıştı. | Open Subtitles | و لا مكان لك من الإعراب لهذا السبب هو يحاول تدميرك |
Belki bu iki palyaçonun işimi nasıl berbat ettiğini konuşmalıyız. | Open Subtitles | ربما عن كيفية تدميرك لعملي أنت وهذين المهرجين |
Seni ele geçirip, yok etmek için üstün suikastçiler yaptım. | Open Subtitles | - مهمتي كانت صناعة قتله خارقين لملاحقتك و تدميرك |
Heyhat, ne kadar fena yok etmek, böyle genç ve güzel bir yüzü. | Open Subtitles | أنت جميل للغاية على أن يتم تدميرك ! هذا الوجه الشبابي الوسيم |
Bu genç ve güzel yüzü yok etmek çok yazık olur. | Open Subtitles | أو ستقوم أطفالي الجياع، بفتحهمنيابةعنك! أنت جميل للغاية على أن يتم تدميرك |
Çünkü tek umursadığı şey seni öldürebilmek seni yok etmek. | Open Subtitles | هذا لأنّ كلّ ما يحفل له هو قتلك، تدميرك |
Seni yok etmek istiyor ya da kendini yok etmeni izlemek istiyor. | Open Subtitles | إنّه يريد تدميرك أو يشاهدك تدمّر نفسك |
Seni yok etmek, Lex Luthor, çocuk oyuncağı. | Open Subtitles | تدميرك أنت، يا (ليكس لوثر)، سيكون سريعاً |
Benim tek amacım seni yok etmek. | Open Subtitles | غرضي الوحيد هو تدميرك |
Onun kalbini kıracak olursan sana kredi vermiş olup olmamam, fark etmez seni mahvetmek benim görevim olur. | Open Subtitles | اذا فطرت قلبها سواءً منحتك القرض أو لم أمنحك إياه فإنه سيكون بلا فائدة لأني سوف أحرص على أن يكون عملي هو تدميرك |
Sizi mahvetmek isteyen biri tarafından komploya kurban gidiyorduk. | Open Subtitles | وكنت متهمًا مِن قِبَل شخص آخر يريد تدميرك. |
Evet ve burada olduğunuz sürece sizi yok etmeye çalışmayı kendime görev edineceğim, Dr. Wells. | Open Subtitles | أجل، وطالما أنت هنا، سأعتبر الإستمرار بمحاولة تدميرك واجباً يا د. |
Ve şimdi de seni yine yok etmeye çalışıyor, çünkü benimle yatıyorsun. | Open Subtitles | والآن هو يحاول تدميرك لأنّنا ننام سويّا |
Bu yüzden de Wayne Gretzky'nin fotoğrafını mahvettin! | Open Subtitles | وهذا هو سبب تدميرك لصورة "واين جريتزكي" |
Belki bu iki palyaçonun işimi nasıl berbat ettiğini konuşmalıyız. | Open Subtitles | ربما عن كيفية تدميرك لعملي أنت وهذين المهرجين |
Çünkü biliyorsun ki sahip olduğum bu güçle seni yok ederim ve eğer arkamdan kocamla oynaştığına dair bir iz daha bulursam, bunu memnuniyetle yaparım. | Open Subtitles | لأنك تعرفين أني أملك ذلك في قدرتي على تدميرك و سأفعل بكل سرور حتى لو شعرت |