"تدينُ" - Translation from Arabic to Turkish

• borçlusun
• borçlu
• borcun var
• borçlandın
• bir borcun

Sanırım bana 25 dolar borçlusun.
أعتقد بأنكَ تدينُ لي بـ 25 دولار

Hayatını kurtardım. Bana en azından bunu borçlusun.
انقذتُ حياتكَ على الأقل تدينُ لي بذلك

- Sen de bana izin borçlusun göt.
وأنت تدينُ لي بإتاحة الفرص، أيها الأحمق

49'la birleşince borçlu olduğun 62 bin ediyor.
لكي نضيفها ل49 ألفاً، مما ينتجُ .عنها 62 ألفاً التي تدينُ بها

Bana borçlu değilsin, ve beni gerçekten önemsiyorsan eğer bana geri ödemekten bir daha söz etmezsin.
إنكَ لا تدينُ ليّ، ولو كنتَ تهتمّ لي فعلاً، لن تذكر ردك لي بمعروفٍ مجدداً.

Bana hala bir borcun var.
لاتزالُ تدينُ ليّ بذلك المعروف.

Bana borçlusun, pislik!
أنت تدينُ لي أيها النّذل

Hey, Hector, zaten bana ve Chucho'ya borçlusun.
"يا" هكتور، أنتَ تدينُ ليّ و " تشوتشو".

Bize bir açıklama borçlusun!
أنت تدينُ لنا بتفسير

Ayrıca bana borçlusun.
بالإضافة ،، أنتَ تدينُ لي

Bana hayatını borçlusun.
أنتَ تدينُ لي بحياتكـ

Bunu bana borçlusun.
أنتَ تدينُ لي بهذا

- Bence bana bir özür borçlusun.
أعتقدُ بأنكَ تدينُ لي بعذر.

Buradan kurtulmak için birini ele verebileceğini ancak ona borçlu olduğun için yapmadığını söyledin.
لقد قلتَ بأنكَ كُنتَ ستنقلبُ ،على رجل لكيلا تدخل هُنا .لكنكَ لمْ تنقلب لأنكَ تدينُ له

Kimseye bir açıklama borçlu değilsin.
أنتَ لا تدينُ لأحدٍ هنا بتبريرٍ

Bana hiçbir şey borçlu değilsin.
انتَ لا تدينُ لي بأي شيءٍ

Ülken sana şükran borçlu Pala.
(أمّتك تدينُ لك بالكثير من الإمتنانِ (ماشيتي

borçlu musun? O kadar mı?
تدينُ لي بواحدة؟

- Dostum, bana üç defa borçlandın zaten.
ياصاحبي ، أنتَ تدينُ لي ثلاثة.