"تذكارات" - Translation from Arabic to Turkish

    • hatıra
        
    • hatıralar
        
    • hatıraları
        
    • hatıralarını
        
    • hatırlanmaya
        
    • hediyelik eşya
        
    • hediye
        
    • anı eşyaları
        
    • ödül
        
    • hatıralarının
        
    • hediyelik eşyalarla
        
    Burada hatıra eşyalarından ve fotoğraflardan başka bir şey yok. Open Subtitles لا شيء هنا سوى تذكارات و صور ! مجرد نفايات
    hatıra olarak saklamak için kurbanlarının bir miktar saçını kesmiş. Open Subtitles تذكارات يقطع أربطة شعورهن ويقبيهن للذكرى
    Ama şunu söyleyebilirim, katilin kendine ayırdığı hatıralar bizde. Open Subtitles لكني أستطيع إخبارك بأمر واحد. لدينا تذكارات القاتل،
    Geçmişten hatıralar mı buldun? Open Subtitles هل عترت على أي تذكارات من الماضي؟
    Bu hatıraları saklamayı düşünüyordum, Rupert. Open Subtitles كنت اتمنى ان ابقي هذة كـ تذكارات عندي, روبرت,
    Eşyalarını, hatıralarını ve her şeyi toplayıp, minibüsle yola mı çıkmış? Open Subtitles حزمت أغراضها ، وأخذت تذكارات لكلّ شيء وتحرّكت بالشاحنة؟
    "Geleceğe Dönüş"le ilgili yapılmış hatırlanmaya değer her şeyle ilgili. Open Subtitles وهي عبارة عن كل "العودة إلى المستقبل" تذكارات الذي تحقق.
    - Rebecca'ya t-shirt gibi hediyelik eşya getirir miydi? Open Subtitles هل كان يحضر تذكارات لـ ريبيكا؟ قمصان من أي مكان؟
    Al bakalım, Doktor. Bir cerrahtan diğerine hediye. Open Subtitles أيها الطبيب، إنها تذكارات من جرّاح لآخر.
    anı eşyaları, lisede aldığı bilgisayar. Open Subtitles تذكارات لها مثل كمبيوتر المدرسة الثانوية
    Merhaba Lydia. Evde senin hatıra niteliğinde eşyan kalmasın diye bir kez daha gözden geçirdim. Open Subtitles بحثت داخل المنزل للتأكد من عدم بقاء تذكارات تخصك
    Ayrıca hangi tür katillerin hatıra aldığını biliyorsun, değil mi? Open Subtitles وانت تعرفين بأي طعم ما يأخذه القاتل من تذكارات
    Başkaları ekmek kırıntısı bırakmayı sever ve birkaç hatıra alır. Open Subtitles أما الآخرون فيتركون بصمتهم والكثير يأخذون معهم تذكارات
    Vücut parçalarının, hatıra olmanın yanında başka işlevleri de var gibi görünüyor. Open Subtitles أعضاء الجسم يبدو أن لديهم دور بجانب كونهم تذكارات
    Leşlerinden hatıralar topluyor herhâlde. Open Subtitles ربما كنت تجمع تذكارات نصر من قتلاها
    Geriye bize ait küçük parçalar küçük hatıralar bir ömürlük anı fotoğraf, ıvır zıvır... Open Subtitles نحن ندع القليل من أنفسنا خلفنا... تذكارات صغيرة... الكثير من الذكريات،
    ... sadece o zamana ait hatıralar bulmak için. Open Subtitles ... يبحثون عن تذكارات الزمن الماضى
    hatıraları saklamayı seviyorum. Open Subtitles أنا فقط أحب الحفاظ على تذكارات أنت تعرفين، كل تلك الأشياء التي لدي في غرفتي
    Aileler hatıralarını koyarlar. Ya da psikotik katiller kanıtları saklayabilirler. Open Subtitles بهذه الطريقة يمكن للعوائل أن تضع تذكارات هناك أو قتلة مُضطربين بإمكانهم إخفاء أدلة.
    Normalde Oz Büyücüsü'nü hatırlanmaya değer görmek isterdim ama bunun da bir yeri ve zamanı var. Open Subtitles (في العادة , أود أن يغمي علي لمشاهدة تذكارات سحرة (أو زد ولكن هذا لديه الوقت والمكان
    Ve hediyelik eşya filan bekleme, çünkü kendisiyle getirdiği tek şey tavırları. Open Subtitles ولا تنتظري أية تذكارات فكل ما رجعت به هو الموقف العدائي
    Elçilik görevleri sırasında alınan her türlü hediye ve andaç, Birlesik Devletler malıdır. Open Subtitles أي هدايا أة تذكارات تم تسلمها أثناء عمل في مهام السفاره هي ملكيه للولايات المتحده
    Genç kadın, doktorun yatak odasında Nazi anı eşyaları bulmuş. Open Subtitles وعثرت تلك الإمرأة على تذكارات نازيّة في غرفة نومه
    Sana bahsettiğim ekstralar bunlar. Sanırım doğru kelime ödül. Open Subtitles هذه هي الاضافات التي كنتُ أتحدث عنها، أظن أنّ تذكارات هي المصطلح الدقيق.
    Tuhaf olan 11. sınıfa dek hatıralarının olması ve son senede bir şey olmaması. Open Subtitles الغريب بالأمر أن لديه تذكارات من كل المراحل حتى الصف الحادي عشر و من ثم لا شيء في سنة التخرج
    Diğer kazılardan aldığı hediyelik eşyalarla birlikte saklamakta sakınca göremedi. Open Subtitles واضحة أنها شعرت بالثقة الكافية لإخفائها بين تذكارات أخرى لعمليات تنقيبها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more