| Eğer gerçekten Gidecek yerin yoksa bu gece bizimle kalman bize zarar vermez. | Open Subtitles | إن لم يكن لديك فعلاً أي مكان تذهبين إليه يمكنك قضاء هذه الليلة معنا |
| O zaman, Gidecek hiç bir yerin kalmayacak, değil mi? | Open Subtitles | إذاً لم يبقى لك أي مكان تذهبين إليه ، أليس كذلك ؟ |
| Hooverville'e sadece Gidecek başka bir yerin olmadığında gelirsin. | Open Subtitles | تأتين لهوفرفيل عندما لا يكون هناك مكان آخر تذهبين إليه |
| Sanırım gittiğin her yerde böyle oluyordur. | Open Subtitles | أظن أن هذا يحدث معك في كل مكان تذهبين إليه |
| Bunu gittiğin her yerde uygulamanı istiyorum. | Open Subtitles | الآن، أريدك أن تتدربي علي هذا في كل مكان تذهبين إليه |
| gittiğin heryerde seni takip edeceğim. | Open Subtitles | . أُريد أن أتبعك في كُل مكان تذهبين إليه |
| İş sıkıntılarınızı şehirde bırakmak yerine gittiğiniz her yere götürüyorsunuz ve bildiğiniz gibi | Open Subtitles | أنتِ تحمل إهتمامات العمل إلى أي مكان تذهبين إليه بدلا من تركها في المدينة و هناك إبتذال في ذلك. |
| Kamera gittiğiniz her yere geliyor. Amerika'dayken kabul etmiştiniz bunu. | Open Subtitles | تنتقل الكاميرا إلى كل مكان تذهبين إليه أنت وافقت على ذلك في الولايات المتحدة |
| - Böylece Gidecek bir yerin olur yani Alex'e... | Open Subtitles | حتى يكون عندك مكان تذهبين إليه عندما أليكس |
| Gidecek yerin kalmadığı için buradasın. | Open Subtitles | أنتِ هنا فقط لأنكِ لا تملكين مكان تذهبين إليه |
| Hem Gidecek yerin yok. | Open Subtitles | بجانب أنه لا مكان لك تذهبين إليه. |
| Gidecek hiçbiryer yok. | Open Subtitles | ليس هناك مكان تذهبين إليه |
| Gidecek hiçbiryer yok. | Open Subtitles | ليس هناك مكان تذهبين إليه |
| - gittiğin her yerde bunu yapıyor musun? - Neyi yapıyor muyum? | Open Subtitles | ــ هل تفعلين ذلك في كُل مكان تذهبين إليه ؟ |
| gittiğin her yerde, insanlar ölüyor. | Open Subtitles | كل مكان تذهبين إليه , يموت الناس |
| Ama web'de gittiğiniz, gördüğünüz, aradığınız, yaptığınız ve dediğiniz her şey saklanır. | Open Subtitles | "لكن كل مكان تذهبين إليه..." "كل شيء تشاهدينه، تحمليه" "ترفعيه أو تفعليه على الشبكة" |