"تذهبِ" - Translation from Arabic to Turkish

    • gitme
        
    • gitmen
        
    • gitmiyorsun
        
    • gitmeni
        
    • gitmedin
        
    • gitmezsen
        
    • Gelmemeni
        
    Hayır Roxie, gitme. Sana zarar vermek istiyor. Open Subtitles لا روكسي ، لا تذهبِ ، هو يريد بأن يؤذيكِ
    Bana oraya gitme demiştin çünkü sürekli, annenin oraya hiç gitmemiş olmasını istiyordun. Open Subtitles قلتِ بأنّكِ لم تذهبِ هناك قط، لكنك ما توقفت عن التمني بأن أمك لم تذهب إلى هناك
    Senin tüm provalara gitmen şart. Her şeyi izlemelisin. Open Subtitles وأنتِ يجب أن تذهبِ إلى جميع البروفات يجب عليك مشاهدة كل شيء
    Hayır, hayır, hayır, sen hiç bir yere gitmiyorsun. Open Subtitles كلا، كلا،كلا ، أنت لن تذهبِ لأي مكان الآن.
    Bu gece eski mekanına gitmeni ve... Open Subtitles اللّيلةأريدكِ ان تذهبِ إلى الحانة الذي كنتِ تذهبين إليه
    - Günaydın. - Günaydın. - Dün eve gitmedin mi? Open Subtitles صباح الخير، ألم تذهبِ للمنزل بالأمس؟
    Lütfen gitme. Bir prensle randevulaşmak umurumda bile değil. Open Subtitles أرجوكِ لا تذهبِ أنا لا أهتم بمواعدة أمير
    Mecbur kalmadığın kişilerle konuşma. Mecbur kalmadığın yerlere gitme. Open Subtitles لا تتحدثِ إلى أي شخص وأنتِ لست مضطرة للحديث معه ولا تذهبِ لأي مكان لا لست مضطرة للذهاب إليه
    - Girdim. Kapı... - Bir daha oraya sakın gitme, duydun mu? Open Subtitles لا تذهبِ إلى هناك ثانية لم لا ؟
    Sakın oraya gitme. Beni duydun mu Myrtle Mae? Open Subtitles لا تذهبِ إلى هناك أبداً هل سمعتِ ذلك "ميرتيـل مـاى" ؟
    Hayır Scout. Ona gitme. Hoşlanmayabilir. Open Subtitles كلا "سكاويت" , لا تذهبِ إلية ربما لن يعجبة ذلك
    Hayır Scout. Ona gitme. Hoşlanmayabilir. Open Subtitles كلا "سكاويت" , لا تذهبِ إلية ربما لن يعجبة ذلك
    Ben zamanında gidemem. Önce senin gitmen gerek. Open Subtitles لن أصل إلى هناك بالوقت المناسب عليكِ أن تذهبِ أولاً
    Kanıt odasına doğru gitmen gerek. Bodrum ikinci kat. Open Subtitles "عليكِ أن تذهبِ مع الأدلة المستوى الفرعي الثاني"
    Peki, benim bir toplantım var. gitmen gerek. Open Subtitles حسنا ، لدي اجتماع ينبغي عليك أن تذهبِ
    İzin ver de sana bir şey söyleyeyim. Hiçbir yere gitmiyorsun. Open Subtitles دعينى أخبركِ شيئاً لن تذهبِ لأى مكان
    O halde hiçbir zaman gitmiyorsun. Open Subtitles أنكِ لن تذهبِ إلى أي مكان على الإطلاق
    Sensiz gitmiyorum. - Çabuk git, gitmeni istiyorum. Open Subtitles انا لن اغادر بدونك اذهبِ الان اريدك ان تذهبِ
    Hayır, hayır... Kesinlike... Kesinlikle gitmeni istemiyorum. Open Subtitles لا، لا، بالتأكيد لا أريدك أن تذهبِ
    Neden o firmadaki başka bir ortağa gitmedin? Open Subtitles لماذا لم تذهبِ لشريك آخر في الشركة؟
    Neden sen de diğerleri gibi gitmedin? Open Subtitles لمَ لم تذهبِ بعد، مثل البقية؟
    İşe gitmezsen sana bir dolar veririm. Open Subtitles سأعطيك دولاراً إذا لم تذهبِ للعمل
    Gelmemeni tercih ederim, sevgilim. Open Subtitles أفضل ألا تذهبِ , يا عزيزتى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more