Ne kadar zaman sonra Quill'in barna gidip onu öldürdünüz? | Open Subtitles | كم من الوقت مضى قبل ان تذهب الى كويل وتقتله |
On yıl sonra hala burada olacaksın diskoya gidip biranı içeceksin. | Open Subtitles | وبعد عشر سنوات ستظل هنا تذهب الى الديسكو وتشرب 10 مكاييل |
İnsansız hava araçları bir yere gitmiyor. Aslında her yere gidiyor. | Open Subtitles | الطائرات لا تذهب لاي مكان بالواقع انها تذهب الى كل مكان |
Acelemiz yok ve sen hiçbir yere gitmiyorsun. | Open Subtitles | أنك لست في حالة عدم استعجال ولن تذهب الى اى مكان |
Rahibe hanım cennete gitmek ister, ancak uçakla gitmemeyi yeğler. | Open Subtitles | الأخت تريد أن تذهب الى الجنة لكنها لا تريد أن تفعل ذلك بالطائرة |
Bu nedenle artık oraya gitme ve onu rahat bırak. | Open Subtitles | إذاً لا تذهب الى هناك مرة اخرى اتركه و شأنه |
Niye Seaton okuluna gitmedin, tuhaf insanlar için? | Open Subtitles | كيف يمكنك ان تذهب الى مدرسة سونتو للشواذ ؟ |
Yıkanma giysilerin olmadan girme oraya. | Open Subtitles | لا تذهب الى هناك دون ثوب السباحة الخاص بك. |
Alo? Konsolos Han, planlandığı gibi Çin fuarına gitmeni istiyorum. | Open Subtitles | ايها السفير اريدك ان تذهب الى الحى الصينى كما خططت |
Eğer açık yerleriniz yoksa, oraya gidip yer açmalısınız. | TED | فإذا لم يكن لديك مساحات مفتوحة ، فيجب عليك ان تذهب الى هناك وتفتح مساحات. |
Bir dakika, Eve. Bütün istediği New York'a gidip ona sorman. | Open Subtitles | دقيقة واحدة يا ايف ، كل ما تريده هو ان تذهب الى نيويورك و تطلب منها |
16 yaşındaki kız kardeşin Toby, George Washington Lisesi'ne gidiyor. | Open Subtitles | أختك توبى ذات ال 16 عاما تذهب الى مدرسة جورج واشنطون الثانوية |
Bu malzemelerin hepsi gelecek Salı Madritsch'in fabrikasına gidiyor. | Open Subtitles | كل الاشياء هنا تذهب الى مصنع مادريتش يوم الثلاثاء القادم |
Ama sen hiç bir yere gitmiyorsun ve beni de sürüklüyorsun. | Open Subtitles | انك لا تذهب الى اى مكان الا وتأخذنى معك. |
Mars'a bir playboy, veya ünlü bir sporcu olarak gitmek varken neden alelade bir turist-- | Open Subtitles | لماذا تذهب الى المريخ كسائح بينما يمكنك الذهاب كفتى لعوب000 أو ممثل هزلى مشهور او000 |
Dinle, oraya saat 1.00' le 1.30 arası gitme, sonra git. | Open Subtitles | اسمع,لا تذهب الى هناك بين الواحده والواحده والنصف ,اذهب بعد ذلك |
-Janni'ye sen gitmedin. Beni sana Jimmy gönderdi. | Open Subtitles | أنت لم تذهب الى جانى جيمي أرسلني لاذهب بك اليه |
Güzelce istirahat etmeden laboratuvara girme. | Open Subtitles | ولا تذهب الى هذا المختبر بدون الراحة الكافية |
- Tabii ki. Not, tuzak için yem olabilir. Biri Silvas'lara gitmeni istiyor. | Open Subtitles | هذا الجواب طعم لفخ هذا الشخص يريدك أن تذهب الى فيلا سيلفاس. |
Ama Amerika'dan çok Rusya'ya gider gibisiniz. | Open Subtitles | لكن يبدو انك تذهب الى روسيا اكثر من ذهابك الى امريكا |
Los Angeles'a gidiyorsun ve sen burada yokken, ...Peyton bana yeniden âşık olmazsa o zaman anla ki ikiniz tamamen birbirinize aitsiniz. | Open Subtitles | يجب ان تذهب الى لوس انجلوس وبعد ان تذهب اذا لو لم تقع بيتون فى حبى مرة اخرى انت تعرف معنى هذا |
Hayır hayatım, hiçbiri. Cumberland'e gideceksin. | Open Subtitles | لا يا حبيبى, ولا اى منهما, سوف تذهب الى كمبرلاند |
Oraya git ve ona karşı duyduğun gerçek hislerini söyle. | Open Subtitles | تذهب الى هناك وكنت أقول لها كيف تشعر حقا عنها. |
Bara gitmeden önce neden eyalet polisini aramadnz? | Open Subtitles | لماذا لم تتصل بشرطة الولاية قبل ان تذهب الى الحانة |
Sen spor salonuna bile hiç gitmiyor gibisin. Eskiden giderdim ama fazla kaslandım. | Open Subtitles | انت تبدو انك لا تذهب الى النادى الرياضى على الاطلاق لقد أعتدت الذهاب |
Hiçbir yere gitmedi. Gitmeyince ben de ayrıldım. | Open Subtitles | انها لم تذهب الى أى مكان انها لم تذهب الى أى مكان ، لذا غادرت |