"تذوقت" - Translation from Arabic to Turkish

• tadına
• tattın
• tattım
• yedin
• tadını
• denedin
• tadı
• denedim
• tatmıştım
• tattıktan
• Dudaklarımda

Parmaklarımın ucundan tuzlu suyun tadına bakmıştım.
وبعدها تذوقت المياه المالح من على أصابعي

Onun yemeklerini tattın mı?
أَبّي ، هَلْ تذوقت طبخ ماجي كيف كان طعمه ؟

Öte yandan, şurubu tattım ve leziz buldum.
بكل الأحوال, لقد تذوقت الشراب الذي أعددته ووجدته لذيذاً

Şimdi tat, daha önce böyle bir şey yedin mi söyle bakalım.
الآن تذوق و أخبرني ما إذا كنت قد تذوقت مثله في حياتك

Willow'un karakteri bağımlılığa çok yatkın. Kanın tadını aldı. Oraya varmış olabilir.
لديها إدمان في شخصيتها , لقد تذوقت الدماء ربما ستكون هناك بالفعل

Hiç lityum ve domates suyu denedin mi?
هل تذوقت من قبل على ليثيوم و عصير طماطم ؟

Memeli kanı tadı almadıkları sürece fok balıkları insanlara saldırmazlar.
الفقمة لن تفترس بشراً إلا إذا تذوقت طعم دماء الثدييات بالطبع

Beyaz erişteye hiç dokunmamışsın. Azıcık tadına baksan, olmaz mı?
،مؤسف أن يُهدر طبق المعكرونة هلا تذوقت قليلا منه؟

Senin öcünü almak için pek çoğunu katlederken sadece intikamın tadına vardım.
لقد تذوقت الانتقام عندما ذبحت الكثير لان انتقم من موتك

Özgürlüğün tadına bakınca böyle bir yere geri dönmek fena.
نعم ,من الصعب ان أعود لذلك بعد ان تذوقت طعم الحرية

Hiç ilk muson yağmurunu tattın mı? Cennetten yağarmış gibi eşsiz.
هل تذوقت من قبل مذاق القطرة الاولى من المطر انها مذاق الجنة

Daha önce bundan tattın mı?
إذاً أسبق أن تذوقت هذا من قبل ؟

Kahvaltıda yediği ton balığını tattın mı?
هل تذوقت التونا التي اكلها في الفطور ؟

Hayatımda ilk defa gücü tattım.
.. لأول مرة في حياتي تذوقت طعم السُلطة وهل تعلم؟

Gücünü tattım ve bunun bedelinin ucuz olmadığını biliyorum ve bedelini ödemeye de hazırım.
لقد تذوقت قوتك ، وأعلم أنها لا تأتي بالرخيص ، وانا مستعدة لدفع الثمن

Ee, söyle bakalım Seeonee'de hiç pawpaw yedin mi?
إذاً، هل تذوقت من قبل فاكهة البوبو هذه الموجودة في الغابة؟

Nancy bizim komşumuz, dostumuz. Bu arada yaptığı karamelli mısır toplarından yedin mi?
بالمناسبة، هل تذوقت كرات الفوشار بالكراميل التي أعدتها؟

Başka bir kadının dilinin tadını ilk kez tattıktan hemen sonra yani.
عندما تذوقت ولأول مرة طعم لسان إمرأة أخرى

Ama sen, eğer burada ölsen bile en azından özgürlüğün tadını bir kez de olsa tatmışsındır!
لاكن أنت حتى لو مت هنا على الأقل لقد تذوقت طعم الحرية من قبل

Hiç çikolata yemeyi denedin mi?
هل تذوقت يوماً الشيكولاتة؟

Hım, bu tadı bir yerlerden hatırlıyorum.
أتذكر أنني تذوقت هذا الطعم الغريب في مكان ما

Bir kez fıstıklısını denedim. Ayak gibi kokuyordu.
تذوقت واحدة بطعم زبدة الفستق كان مذاقها كمذاق الأقدام

Kosova'da Kosova Kuvvetleriyle birlikteyken tatmıştım bunu ilk kez.
لقد تذوقت هذا عندما كنت في كوسوفو

Dudaklarımda, kanın, aşkın tadına vardım. Dudaklarımda kanın tadına vardım.
لقد تذوقت طعم الدم