Amerikan tarzı yaşam bu işte. Mutlak bireyselcilik bizim mirasımız. | Open Subtitles | هذه هي الطريقة الأمريكية في الحياة السمة الفردية الصارمة هي تراثنا |
Sadece kırk yılda bir, öyle olağanüstü bir televizyon olayıyla karşılaşırız ki ortak mirasımız haline gelir. | Open Subtitles | نادراً ما نتشرف بتجربة حدث تلفزيوني، استثنائي، لدرجة أن يصبح جزءاً من تراثنا المشترك. |
Doğu va Batı, mirasımızı korumak için tek yürek olmuştu. | Open Subtitles | الشرق والغرب قد ساهموا بالمحافظة على جزء مهم من تراثنا |
Wakanda'nın vibranyumu korkunç bir silah yapılmak için çalındığında biz Wakanda'da mirasımızı sorgulamaya mecbur kaldık. | Open Subtitles | حينما أستُخدم الفايبرنيوم الواكاندي المسروق لصنع سلاح مرعب نحن , في واكندا كان مجبرين أن نشكك في تراثنا |
mirasımızın bir parçası olmasına rağmen birçok insan vahşi yaşama maruz kalmadığından dolayı Zimbabve'de bu oldukça sıradan bir durum. | TED | وهو أمرٌ شائع جداً في زيمبابوي، حيثُ لا يتعرّض الكثير من الناس للحياة البرّية، على الرغم من أنَّها جزء من تراثنا. |
Neslimize saygı duyuyorum ama ben aşkın gözünün kör olduğuna inanıyorum. | Open Subtitles | أحترم تراثنا و لكن أؤمن أن الحب أعمى |
Mirasımıza sahip çıkmak güzel şey ama artık yeter. | Open Subtitles | انه امر رائع للاستفادة من تراثنا وقبل كل شيء، ولكن أعطني الشوط الأول. |
Hani bu çiftlik mirasımızdı? | Open Subtitles | ماذا عن "هذه الأرض تراثنا"؟ |
Ama sanırım bu zengin mirasımız artık sana bir şey ifade etmiyor. | Open Subtitles | لكنني أعتقد أن تراثنا الغني لايعني لك شيئاً |
Modern Hindistan yokmuş gibi davransa da bu bizim mirasımız. | Open Subtitles | الهند الحديثة تحب التظاهر بأن هذا لا وجود له ولكن هذا هو تراثنا الباقي على قيد الحياة |
Kültürel mirasımız tehdit altındayken buna seyirci mi kalacaksınız? | Open Subtitles | كيف يبني مركز تسوق فوق تراثنا الثقافي |
Savaş bizim için her şey demek, bizim varoluşumuz, bizim mirasımız. | Open Subtitles | المعركة تعني كل شيء لنا، بقائنا، تراثنا |
Savaş bizim için her şey demek, bizim varoluşumuz, bizim mirasımız. | Open Subtitles | المعركة تعني كل شيء لنا، بقائنا، تراثنا |
Bütün aile mirasımız buna bağlı. | Open Subtitles | تراثنا كامل الأسرة يعتمد على ذلك. |
Artık halkım sürgünde yaşıyor çünkü mirasımızı terk etmedik. | Open Subtitles | الان اهلى يعيشون فى منفي لاننا لن نتخلي عن تراثنا |
Çalınan Wakanda vibranyumu, korkunç bir silah yapımında kullanılınca bizler Wakanda'da, mirasımızı sorgulamaya başladık. | Open Subtitles | حينما أستُخدم الفايبرنيوم الواكاندي المسروق لصنع سلاح مرعب نحن , في واكندا كان مجبرين أن نشكك في تراثنا |
Bizi umursamıyorlar, ailemizi umursamıyorlar, mirasımızı umursamıyorlar. | Open Subtitles | لا يهمهم أمرنا، ولا تهمهم عائلاتنا، ولا يهمهم تراثنا. |
Doğal mirasımızı tanımlayan ve içme suyumuz için su havzalarını besleyen alanların korkutucu, tehlikeli ve ürkütücü olarak görülmesi meselesiyle bu katlanıyor. | TED | وهذا حدث جراء القضية المتعلقة بالمناطق الطبيعية التي تحدد تراثنا الطبيعي وتغذي مياهنا الجوفيه، للحصول على مياه الشرب تمّ وصفها على أنها مناطق مخيفة و خطرة. |
mirasımızı koruyan çok ilginç nesneler biriktirdim. | Open Subtitles | لقد تراكمت العديد من الأشياء المهمة كثيراً ... الحفاظ على تراثنا. |
Doğal mirasımızın çoğunu kaybetmiş olacağız. | Open Subtitles | عندها سنكون قد فقدنا كثيراً من تراثنا الطبيعي |
Bu mumya sadece mirasımızın bir parçası değil, aynı zamanda atamız. | Open Subtitles | هذه المومياء ليست فقط جزء من تراثنا. انها سلفنا. |
Sanırım çemberin anlamı "mirasımızın yeri". | Open Subtitles | أعتقد أن الدائرة تعنى مكان تراثنا |
Neslimize saygı duyuyorum ama ben aşkın gözünün kör olduğuna inanıyorum. | Open Subtitles | أحترم تراثنا و لكن أؤمن أن الحب أعمى |
Mirasımıza aykırı. | Open Subtitles | فهذا ضد تراثنا |
Bu mirasımızdı! | Open Subtitles | كان هذا تراثنا! |