"ترافقها" - Translation from Arabic to Turkish

• eşlik
• refakatinde

Ve aynı zamanda hücrenin atıkları ona eşlik eder ... ... ve eğer hasarlıysa, geri kazandırılır.
ويمكنها أيضاً ان ترافقها الى حايويات المهملات في الخلية وتعيد تدويرها اذا كانت مُتضررة

Şimdi, eğer tahammül etmek zorundaysan tekrar, ...sadece onu kilise topraklarından çıkarmak için, ona eşlik et,biz sana destek vereceğiz.
الآن، إذا معدتك يجب أن تسقطك ثانية ببساطة ترافقها من حدائق الكنيسة ونحن سنعالج البقية

Ona eşlik eden kişi, o benim annem, Ve Tsvetkova' nın annesi burada hizmetçi.
تلك هي أمي من ترافقها و أم المغنية خادمة المنزل لكن ببدو انهاا تشعر بالخجر تجاه أمها

Şekerlemeler mikropların dikkatini çekiyor, alkol onları sterilize ediyor. ve sonra da yağ onları arka kapıdan kahverengi karmaşıklığa doğru eşlik ediyor.
الحلوى تجذب الجراثيم الكحول يعقمها وبعد ذلك الدهون ترافقها من الباب الخلفي

Ve ehliyetinin süresi 45 yıl önce dolmuş bir ebeveynin refakatinde.
ترافقها إمرأة راشدة رخصتها منتهية المفعول منذ 45 عاماَ

Sen ona eşlik edeceksin, geri dönüşünden emin olacaksın ve sonra bize katılacaksın.
سوف ترافقها هناك, و تتأكد من العودة السريعة... و بعدها تعود لتنضم إلينا مرة أخرى...

Öyleyse Senatör Agama, Padmé'ye sizin eşlik etmeniz gerekebilir.
اذن ربما سيناتور اجاما يجب ان ترافقها

Potemkin'e Destroyer 267 eşlik etti.
بتومكين" ترافقها" . المدمرة 267

Walt un işlerinden dolayı katılamamasından dolayı Sarah hayal kırıklığına uğradı. Sarah' a eşlik etmeniz harika.
أعلم أنّ (سارة) تشعر بخيبة أمل لأنّ (والت) يعمل في نهاية هذا الاسبوع ، وإنّه لشيء رائع أن ترافقها

Ona bir kez daha eşlik etmiş olamaz mısın?
ألم ترافقها لفيلم مزدوج ؟

Ona sen eşlik etmiyor musun?
أنا آسف أنت لست ... لن ترافقها أو ...

Ona ve çeyizine Lizbon'a kadar eşlik ederek benim adıma onu sen vereceksin.
أختي (مارغريت) ستتزوج بملك (البرتغل) أريدك أن ترافقها مع مهرها إلى (لشبونة) - وتسلمها نيابة عني