| Onlar insanların arasında rahat yaşayabilmek için izlerini sildiren Atrianlar, gizli Traglar. | Open Subtitles | هؤلاء تراكز متخفيين وقد ازالو ندباتهم أزالوها ليعيشو بجانب البشر |
| Atlattığımız onca şeyden, kara cyper, Traglar, Kızıl Şahin zorbalarından sonra amcamla baş edebilirim diye düşünüyorum. | Open Subtitles | أعني بعد كل شيء ممرنا به سايبر أسود , تراكز , صقور حُمر , سفاحين أعتقد بأننا نستطيع تدبر أمر خالي |
| Dışarıda gizli Traglar olabilir. | Open Subtitles | ربما هناك تراكز متخفيين في الخارج |
| Ama yemin ederim, mahkum ne bir Trag ne de şiddet yanlısı. | Open Subtitles | لكني أعدك , السجين ليس تراكز مُـــحــبــاً للـــعُــنـــف |
| Adamların ne dediklerini duydum. Onlar Trag mıydı? | Open Subtitles | لقد سمعت ما قالوه هؤلاه هل هم تراكز ؟ |
| Kendilerine Trag diyen bir terörist grubu olduğunu öğrendim. | Open Subtitles | اكتشفت أمر المجموعة الأرهابية يُدعونَ بالــ"تراكز" |
| Traglar mı? | Open Subtitles | تراكز ؟ |
| Onun da bir Trag olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | لقد أخبرتني بأنه أعتاد على كونه من ال(تراكز) |
| Eğer Zoe bir Trag ise ve Suvek de elindeyse onu durdurmaya çalışmak için yukarı çıkmalıyız. | Open Subtitles | أذا كانت (زوي) تراكز متخفية ولديها السوفاك يجب علينا أن نُخطط لايقافها |