Bayan Wade seyahatle ilgili ayarlamaları yapacak bu yüzden hanginizin Indianapolis'e gideceğini kararlaştırmalısınız. | Open Subtitles | جعلت السيدة وايد تعمل على ترتيبات السفر لذا عليكم اختيار من منكم سيذهب لانديانابوليس |
Bayan French'in parasının dağıtılmasında ne tür ayarlamalar yaptığı konusunda bilginiz var mıydı? | Open Subtitles | هل كنت على بينة من ترتيبات مسز فرينتش للتخلص من مالها ؟ |
- düzenlemeler daha yapılmadı. İlerleyin. | Open Subtitles | ترتيبات الإقامة لم يتم إعدادها بعد , إستمر بالتقدم |
Çiçek düzenlemeleri için evine gittim... ama nişanlım, nişanlım olduğunu bilmiyordu. | Open Subtitles | لقد ذهبت لمناقشة ترتيبات الزهور و يبدو ان خطيبتي ليس لديها اي فكرة عن انها كانت خطيبتي |
Oturma düzeni iyi. Masaların yerini belirleyelim. | Open Subtitles | الرسم البياني لا بأس به لنعود إلي ترتيبات الطاولات |
10.000 dolar için bir düzenleme yapmistim ama sonra isler bozuldu. | Open Subtitles | إسمع ، لديّ ترتيبات للعشرةِ آلاف دولار بكاملها لكنها تهاوت |
Ve Paskalya'ya kadar gecikmiş borçlarını ödenmedikçe, ...korkarım başka anlaşmalar yapmak zorunda kalacağız. | Open Subtitles | الا اذا تم دفع جميع الرسوم , قبل عيد الفصح .أخشى أنه يتعين علينا اتخاذ ترتيبات أخرى |
Koçum profesörle özel bir ayarlama yaptı. Model sen olacaksın. | Open Subtitles | مدربى قام بعمل ترتيبات مع الأستاذ ، وأنت ستكون النموذج. |
Düğün hazırlıkları için babanla konuşman gerekiyor. | Open Subtitles | من اجل ترتيبات الزفاف، يجب عليك أن تتحدث مع ابيك. |
Yokluğumda iyi bir aile ile kalması için tüm ayarlamaları yaptım. | Open Subtitles | أنا بالفعل عملت ترتيبات له ليقيم مع عائله كريمه حينما أكون بعيدا |
ayarlamaları patronun yaptığı için bütün rezervasyonlar senin adınaydı. | Open Subtitles | ومنذ ماقام به رئيسك من ترتيبات وحجوزات تحت اسمك |
Müzisyenler, ayarlamalar reklamlar, eserler. | Open Subtitles | موسيقيون ذوي كفاءة عالية، ترتيبات الإصدار، مختصي الدعاية والإعلان |
Bay Goddard'ı buradan almaları için onların elçiliği ile ayarlamalar yapıyordum. | Open Subtitles | لقد كنت أقوم بعمل ترتيبات مع سفارتهم للتو لالتقاط جثه السيد جودارد هذا |
Bu adamın tanıklığı uzarsa ve bir gün daha kalması gerekirse diye gerekli düzenlemeler yapıldı mı? | Open Subtitles | هل لديك أى ترتيبات فى حالة نشر شهادة هذا الرجل ووبقى يوماً آخر؟ |
Ne düşünüyorsunuz, Bayan Jasmine Kelson, personel yardımcısı bu düğün düzenlemeleri değil! | Open Subtitles | مادا تعتقدين آنسة جاسمين كيلسون، المساعدةالشخصية.. هل هده ترتيبات زواجك ؟ |
Uyku düzeni yüzünden geriliyorsan bunu konuşmamız iyi olabilir. | Open Subtitles | حسنًا، إن كنت قلق بشأن ترتيبات النوم فربما يجب علينا التحدث بالأمر |
Bu bir itiraf değil, daha çok bir düzenleme. | Open Subtitles | انه ليس اعتراف انه مجرد ترتيبات |
Yani yaptığımız tüm anlaşmalar bitmiştir. Hükümsüzdür artık. | Open Subtitles | لذا فإن أيّة ترتيبات سُنَّت بيننا قد قُضيت الآن، بمعنى لاغية. |
Eğer oğlunuz için bir ayarlama yapamayacaksanız, onu alabilecek bir çocuk bakım görevlimiz var. | Open Subtitles | إن لم تستطع وضع ترتيبات لطفلك لدينا محامي خدمات الطفولة ليأخذه |
Bütün o düğün hazırlıkları için ekstra yardıma ihtiyacın olmadığını söyleme bana. | Open Subtitles | لا تخبريني أنّك لا تحتاجين الي مساعدة أضافية في كل ترتيبات الزفاف هذه |
Geçmişte, meclisteki yaygın olan görüşe göre böyle bir anlaşma yapılması olanaksızdı. | Open Subtitles | في الماضي الإعتقاد السائد للكيريا جعل أي من هذا ترتيبات مستحيلة. |
George'la bir anlaşmanız var, değil mi? | Open Subtitles | حسناً، أنتِ وجورج لديكما ترتيبات معينة، صحـــيح؟ |
Annemle iki haftadır evlilerdi sadece. Cenazeyi ben ayarlayacağım. | Open Subtitles | كان متزوجاً بها لأسبوعين لا أكثر لذلك سأعد ترتيبات الجنازة، حسناً؟ |
Ah, evet, şey, oturma düzenini unuttun. - Teşekkür ederim, Ana. | Open Subtitles | ـ أوه ، نعم ، لقد نسيت ترتيبات المقاعد ـ شكرا لك يا أمي |
Kasap'la özel bir anlaşmamız var. | Open Subtitles | الجزار وأنا لدينا ترتيبات خاصة |
Bayan Jackson'ın mevcut yaşamı düzenlemesi için ayrıntılı bir tahkikat bu sabah katibe sunuldu, her ikisi içinde gayet adil bir anlaşma. | Open Subtitles | مزيد من التدقيق في ترتيبات المعيشة الحالية السيدة جاكسون أدى كلا الطرفين إلى اتفاق جديد، |