Güzel. Bu kez gerçekten hiç beklemediği bir karşılama görecek. | Open Subtitles | جيد، هذه المرة سوف يرحب به ترحيب لا مثيل له |
Aramıza yeni katılanlar var, baylar bayanlar. sıcak bir karşılama yapalım. | Open Subtitles | لدينا وافدين جدد، أيّها الإخوة والأخوات إجعلوهم يشعرون بأنّهم موضع ترحيب |
Kasabaya taşınmaları kötü değilmiş gibi bir de hoş geldin hediyesi mi istiyorlar? | Open Subtitles | لا يكفي أنهم سيقيمون بالبلدة، والآن يريدون حفلة ترحيب بالعودة إلى الوطن ؟ |
Şimdi hepimiz kibar olalım ve yukarıdaki her kimse sıcak ve içten bir şekilde "Andy'nin odasına hoş geldin" karşılaması yapalım. | Open Subtitles | الآن فلنصبح مهذبين و نعطى الذى هناك ترحيب كبير ولطيف |
Hoş geldiniz dostlar. Ve Erdemli Kankalar Orkestrası'na içten bir hoş geldin diyoruz. | Open Subtitles | مرحباَ يا أصدقاء، ترحيب حار لــ بدي رايتجيس اوركسترا |
Motosiklet Yıkama Takımına sıcak bir Hoşgeldiniz deyin! | Open Subtitles | الآن، أعطوا ترحيب حار لمنظفى دراجتنا البخارية |
Bana böylesine sıcak bir karşılama töreni düzenlemek için bir araya geldiğinizi yüreğimde hissedebiliyorum. | Open Subtitles | أقولها في قلبي انه مشهدا ترحيب أن ترى الناس هنا مجتمعين |
Şey, Bay Brady, bu bugüne değin karşılaştığım en güzel karşılama. | Open Subtitles | حسناً سيدي " بيدي " هذا أجمل ترحيب تلقيته من قبل |
Tek kişilik karşılama komitesinde olmadığın zamanlarda ne yaparsın? | Open Subtitles | ماذا تفعل عندما لا تكون رجل واحد ترحيب عربة؟ |
Otelin karşılama müdürüyüm. -Müdüriyetten bir Hoşgeldiniz hediyesi getirdim. | Open Subtitles | مسئولة الضيافة فى الفندق وعندي هدية ترحيب من الإدارة |
Ve Lily nişanlısının gençlik evine adımını atarken büyük bir karşılama gördü. | Open Subtitles | و عندما دخلت ليلي إلى المنزل الذي قضى فيه خطيبها شبابه تلقت ترحيب ضخم |
Şimdi hepimiz kibar olalım ve yukarıdaki her kimse sıcak ve içten bir şekilde "Andy'nin odasına hoş geldin" karşılaması yapalım. | Open Subtitles | الآن فلنصبح مهذبين و نعطى الذى هناك ترحيب كبير ولطيف |
Bu çok içten bir hoş geldin. Bu insanlar onu tanıyor mu? | Open Subtitles | يا للروعة، هذا ترحيب كبير هل هؤلاء الناس يعرفونه؟ |
Şimdi onlara sıcak bir hoş geldin diyelim. | Open Subtitles | لذا دعونا نعطيهم . ترحيب جولة الكليّة البحرية الحار |
Ve tabii ayrıca Koç Taylor ve ekibine de Hoş geldiniz demek istiyoruz. | Open Subtitles | وبالطبع نريد تقديم ترحيب خاص للمدرب تايلور و لفريقه التدريبي |
- Bak sen. selam duralım mı? | Open Subtitles | حسناً , إنُظرى إلى هذا هل يجب أن نقوم بإجراءات ترحيب ؟ |
Kenara çek. Sana vereceğin yeni ev partisi için bir hediye alacağız. | Open Subtitles | توقف، سنشتري لك هدية ترحيب بالمنزل الجديد. |
...ama basit bir "merhaba" karşılığında böyle terslenmek yenilir yutulur bir şey değil. | Open Subtitles | ولكن أن تصديني على كلمة ترحيب واحدة حسناً، هذه حبة صعبة البلع |
Eğer kamyona tuvalet koyuyorsanız bari Hoşgeldin yazısı da koysaydınız. | Open Subtitles | لو كنت ستجلب المراحيض، فقد ترغب في تعليق لافتة ترحيب. |
O zaman kabul salonunda her zaman bir yerim olacak? | Open Subtitles | لذا، سأكون موضع ترحيب في غرفة معيشتك ، أليس كذلك؟ |
Benimle birkaç dakika konuşmak için uğrarsanız sizi memnuniyetle ağırlarım. | Open Subtitles | أنتما في موضع ترحيب اذا أردتما أخذي جانبا والحديث لدقائق |
Haydi şimdi bu güzel dostumu sıcak ve samimi biçimde Auckland Yeni Zelanda'ya yaraşır biçimde karşılayalım. | Open Subtitles | فـعايزكم دلوقتي ترحبوا ترحيب نيوزيلندي جامد بصاحبي و حبيبي |
Scott, yarın oryantasyonun var. Ders kayıtları. | Open Subtitles | (سكوت)، لديك حفل ترحيب غدًا وعليك تنظيم جدول محاضراتك. |
(seyirci cevap veriyor) Benim adım Maysoon Zayid, sarhoş değilim, ama beni doğurtan doktor öyleydi. | TED | (ترحيب) إسمي ميسون زايد، لست ثملة، لكن الطبيب الذي ساعد على ولادتي كان ثملا. |