"ترضي" - Translation from Arabic to Turkish

    • memnun
        
    • istediği
        
    Normalde bütün gücün toprağa akıp atalarımızı memnun etmesi gerekiyordu. Open Subtitles كلّ القوّة التي تعيّن أن تطلق للأرض لكيّ ترضي أسلافنا
    Eğer efendini memnun etmez ya da kaçmaya çalışırsan Şirket peşine düşüp seni ve aileni öldürüyor. Open Subtitles ان لم ترضي سيدك او حاولت الهرب فستجدك الشركة و ستقتلك و تقتل عائلتك
    Kim olursan ol, ne yaparsan yap herkesi memnun etmen imkânsızdır. Open Subtitles مهما تكن مهما تكن , لن ترضي الجميع
    Bu tören prensimizi memnun edecek mi acaba? Open Subtitles هل هذه الضحايا ترضي اميرتنا؟ ؟
    Benimle çıkmak istediği için neden sürtük oluyor? Open Subtitles لاماذا هي عاهرة هل لانها سوف ترضي رغباتي ؟
    Patronumun benden varmamı istediği en önemli sonucu elde etmek... işin sadece bir yönü. Open Subtitles حسناً، إنه جزء من المعادلة الصعبة من أجل تحقيق النتائج التي ترضي رؤسائي.
    Burada benimle olmaktan memnun değilsin. Open Subtitles بطريقة ما أنك لم ترضي أن تكون هنا معي
    ...başkalarına yardımcı olmak başkalarını memnun etmeye çalışmak. Open Subtitles أن ترعى الآخرين أن ترضي و تتبنى الآخرين
    Senden beni ve Bayan General'ı memnun edecek tavırlar göstermeni istiyorum. Open Subtitles أطالب أن تحسني التصرف بطريقة ترضيني و ترضي السيدة "جينيرال".
    memnun olana kadar işi bırakma. Open Subtitles . تستطيعين البقاء على العمل حتى ترضي
    Herkesi memnun etmeye bu kadar çalışma. Open Subtitles لا تحاول بجهد كبير أن ترضي الجميع
    Ve ölüm tanrısı H'ronmeer'ı T'ozz'un kurumuş düzlüklerini senin kanınla sulayarak memnun edeceğim. Open Subtitles وأنا ترضي H'ronmeer، إله الموت، سقي السهول المجفف من T'ozz مع الدم.
    Ailemi çok fazla memnun etme Open Subtitles لا ترضي اهلي اكثر مما ينبغي
    Ama yapman gerekebilir bunu. Okulu memnun etmek için. Open Subtitles -لكن عليك الذهاب حتي ترضي المدرسة
    Her zamanki gibi Azdak, tanrını memnun ettin. Open Subtitles كما تفعل دائماً (آزداك) فإنك ترضي إلهتك كثيراً
    O, onu sevmiyor. O sadece onu memnun etmek istiyor. Open Subtitles و هي لا تحبه، فقط ترضي نزوتها
    Bu anlaşma herkesi memnun eder. Open Subtitles هذه الاتفاقية ترضي الجميع
    Hastanın isteklerini, sırf babası istediği için göz ardı etmeyi seçtin. Open Subtitles انت الي اخترت تطنيش رغبة مريضك عشان ترضي ابوه.
    Bir diva istediğinden daha azıyla yetinmez ve istediği için de mazeretler bulmaz. Open Subtitles المغنّية الجريئة لا ترضي بأقل ما تريد، وهي لا تعتذر لرغبتها في شيء ما.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more