"تركوها" - Translation from Arabic to Turkish

    • bıraktıkları
        
    • bıraktılar
        
    • bırakmış
        
    • terk
        
    • bıraktığı
        
    • izin verdiler
        
    • bıraktıklarını
        
    • gitmişler
        
    Hepsi zor bir iş gününün ardından, geride bıraktıkları ailelerine geri dönerdi. Open Subtitles أنهم لا يمكن أن يعودوا للمنزل بعد عناء يوم للعائلة التي تركوها
    Toplantı katılımcıları, masalarında yarım bıraktıkları işe ne zaman devam edebileceklerini bilmemektedirler. TED حاضرو الإجتماع لا يعلمون متى سيرجعون إلى المهمة التي تركوها خلفهم في المكتب.
    Ethan, Nyah'yı bıraktılar. Open Subtitles إيثان لقد التقطت توا محادثة تليفونية لقد تركوها
    Onlar o kapıyı açık bıraktılar, Yüzbaşım. Ve ben burada onların o kapıyı kapatmasını... ..bekleyecek durumda değilim. Open Subtitles حسن، لقد تركوها مكشوفة أيّها القائد ولن أنتظرهم حتّى يغطّوها ثانيةً
    Asıl inşa edenler bırakmış olmalı. Eski bir listeleme sistemi. Open Subtitles من المؤكد بأن البُناة الأصليين قد تركوها نوع من نظام فهرسي
    Eskilerin, kararsızlığı ve muazzam güç gereksinimleri nedeniyle terk ettiği bir teknolojinin bir uyarlaması. Open Subtitles أنه تكييف لتقنية القدماء التي تركوها لعدم الاستقرار ومتطلبات الطاقة الهائلة ما هو؟
    Bu kalıntıları ilk olarak 100 yıl önce keşfettik, ve o zamandan beri kendimizi Goa'uld'un geride bıraktığı sırlara çalışmaya adadık. Open Subtitles إكتشفنا هذه الأطلال منذ أكثر 100عام و منذ ذلك الحين كرسنا أنفسنا لدراسة الأسرار التي تركوها الجواؤلد ورائهم
    Peki. Ama niye gitmesine izin verdiler? Open Subtitles حسنا لكن لماذا تركوها تذهب ؟
    Arabayı nereye bıraktıklarını,maskeleri nereye sakladıklarını. Open Subtitles ومكان السيارة التي تركوها مكان اخفاء الاقنعة
    Onları, geride bıraktıkları güneyli hayatı konusunda, bir kitapla tanıştırmış. TED لقد قدمت لهم كتاباً عن حياة الجنوب التي كانوا قد تركوها خلفهم.
    Ve herşeyden önce bana bıraktıkları takım 3 yıllık olanı. Open Subtitles نعم البدلة الوحيدة التى تركوها لى عمرها 3سنوات.
    Geriye bıraktıkları çok az şey içinde, Of the few things they left behind, çakmaktaşı araçları gibi pratik öğeler daha kolay okunabilirler. Open Subtitles من الأشياء القليلة التي تركوها ورائهم العناصر الفعلية مثل أدوات الصوان يمكن أن تكون أكثر سهولة في القراءة
    Zırhlı araç şirketinin başkanını. Onu arkada bıraktılar. Open Subtitles رئيسة شركة السيارات المصفحه , لقد تركوها
    Muhtemelen okul yandıktan sonra bunları burada bıraktılar. Open Subtitles ربما تركوها . هنا بعدما حرقت المدرسة
    Yani onu canlı bıraktılar. Open Subtitles أعني تركوها حية حتى يتعقبوها الى هنا
    Evet, bir Dodo kadar ölü. Benzin de kalmamış. Çalışır durumda bırakmış olmalılar. Open Subtitles أجل إنها معطلة بشكل قاطع، لا يوجد بها بنزين أيضاً لابدّ من أنهم تركوها شغالة
    Beyinsizler eve erken geleceğimi düşünüp oraya bırakmış olmalılar. Open Subtitles تركوها هناك ولا بد أنهم اعتقدوا أنني سأعود للمنزل باكراً
    Bir parti sırasında bebek doğurmuş ve kız kardeşleri kan kaybından ölüme terk etmişler çünkü çok eğleniyorlarmış. Open Subtitles لقد أنجبت طفل أثناء حفلة والفتيات تركوها تنزف الدماء لإنهم كانوا يحظون بالمرح
    Kanlar içinde ölüme terk ettiler. Open Subtitles ومن ثمّ تركوها لتموت في بركة من الدماء
    Evet, avcıların ormanda bıraktığı bir geyik kafası bulduk. Open Subtitles أجل, لقد وجدنا رأس ظبي بعض الصيادون تركوها في الغابة
    Bir tane bulduğumda ise, arkasında bıraktığı izleri takip ediyorum. Open Subtitles وعندما أجد واحدةً، أتبع الخيوط التي تركوها وارئهم
    Nihayet Gotham Polis Departmanı tarafından köşeye sıkıştırıldığında ise kaçmasına izin verdiler. Open Subtitles وبمجرد أن حاصرتها شرطة (غوثام) أخيراً، تركوها تهرب
    O kurşun olmalı. Abby, onu içeride bıraktıklarını söylemişti. Open Subtitles لابد أن تكون الرصاصة لقد قالت انهم تركوها هناك
    Onu arabada bırakıp birtakım adamlarla kafaları dumanlamaya gitmişler. Open Subtitles تركوها بالسيارة وتسكعوا على الرمال دخنوا المخدرات مع بعض الرجال

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more