"ترمين" - Translation from Arabic to Turkish

• demeye
• atıyorsun
• çalışıyorsun
• varmaya
• fırlatıyorsun
• attığını
• Atıyormuş
• demek istiyorsun

-Hayır. Bakın bayan,.. ...ne demeye çalıştığınızı bilmiyorum ama abartıyorsunuz.
اسمعي يا سيدة، لا أعلم إلام ترمين لكنك تخطيت حدودك تماماً

"Hala içiyor musun?" demeye getiriyorsan eğer..
إن كنت ترمين لسؤالي عما إذا ما زلت أشرب الخمر

Kendini 30 katlı bir binadan atıyorsun! Yaptığın bu trajik hatayı göremiyor musun?
ترمين نفسك من بناية بإرتفاع 30طابق ألا ترين الخطأ المأساوي الذي فعلته ؟

Aslana yem verir gibi Edmee'yi Cicim'e atıyorsun ve güzel bir hayatları olacağını söylüyorsun.
انت ترمين ادمى على شيرى مثل ما حدث مع المسحيين و الاسود ؟ وتعتقدين انها ستحصل على حياة جميلة ؟

Yani sen şimdi onu tavlamaya çalışıyorsun annem de sana yardım ediyor, öyle mi?
إننى أحاول الإيحاء بأنك ترمين إلى النيل به و أنك تطلبين من أمى مساعدتك ؟ هل هذا ما تعنيه ؟

Hatırlıyorum. Nereye varmaya çalışıyorsun?
أتذكر ما الذي ترمين اليه؟

İlk olarak, tam tavşan gibi fırlatıyorsun. İkinci olarak, katıksız eziksin.
أولاً، أنّكِ ترمين مثل الأرنب وثانياً أنّكِ لا تتقبلين الخسارة.

Lafı geçmişken, çöpe daha da pahalılarını attığını görmüştüm.
على فكرة، لقد رأيتكِ ترمين اكثر من ذلك في القمامة

Atıyormuş gibi numara yap.
تظاهري بأنك ترمين القنبلة عليهم، اتفقنا

Ne demek istiyorsun?
ما الذي ترمين اليه ؟

Ne demeye kesinlikle çalıştığını biliyorum.
أعرف بالضبط مالذي ترمين اليه.

Ne demeye çalışıyorsun?
مالذي ترمين إليه؟

Ne demeye çalışıyorsun?
ما الذي ترمين إليه؟

Tahtını geri almak için koşarken Catherine'i kurtların önüne atıyorsun.
حقا؟ عندما تذهبين لاستعادة عرشك انتي ترمين بكاثرين للذئاب

Bu bizim kızımız. Kızımızın resimlerini yerlere atıyorsun.
هذه إبنتنا ترمين صور إبنتنا على الأرض

Babam için aldığın her şeyi atıyorsun.
إنكِ ترمين كل شيء اشتريتيه لأبي ..

Bir şey mi ima etmeye çalışıyorsun?
هل أنتِ ترمين إلى أمرٍ ما؟

Nereye varmaya çalışıyorsunuz?
ماالذي ترمين إليـه؟

Nereye varmaya çalışıyorsun? Ev konusunda kavga etmek istemiyorum.
إلى ما ترمين هنا.

Kadın gibi sevişiyorsun, ama erkek gibi fırlatıyorsun
أنت تنكحين كامرأة لكنك ترمين مثل الرجال

Paris'e gidip öldürdüğün kocanın cesedini Seine nehrine attığını düşünüyordum.
ظننت أنكِ ستكونين في باريس تقتلين زوجك و ترمين جثته في نهر السين.

"Atıyormuş gibi" duymadın mı?
تظاهري بأنك ترمين القنبلة عليهم

Ne demek istiyorsun?
إلامَ ترمين بالضبط؟