"تروقني" - Translation from Arabic to Turkish

• seviyorum
• beğendim
• severim
• hoşuma
• hoşlanıyorum
• bayıldım
• hoşlandım
• hoşlanmıyorum
• Sevdim
• hoşlanmadım
• bayılıyorum
• sevmedim
• sevmiyorum

İnanın bana, ben de her kız gibi o evrendeki versiyonu seviyorum.
تروقني تلك النسخة من القصة مثل أي فتاة أخرى صدقوني

Menekşe mavisi. beğendim.
إنها زرقاء بنفسجية إنها تروقني

- Amerika'yı çok severim. - Ben de Fransa'yı severim.
تروقني الولايات المتحدة - "وأنا تروقني "فرنسا -

Bir insanın sonsuzluğu otellerin buz kapları kadar bir yerde geçirmesi fikri hoşuma gitmiyor.
لا تروقني فكرة أن يمضي شخص الأبدية داخل شيئ بحجم سطل للثلج

Hey ahbap, bırak da onunla ben dans edeyim. Ondan hoşlanıyorum ve sanırım bir şansım var.
لا, لا, يا صاح, دعني أرقص مع هذه الفتاة إنها تروقني و أظن أن لدي فرصة

Harika! bayıldım. Gözcü.
ذلك أمر رائع، تروقني المُراقبة.

Biliyor musun, senden hoşlandım.
أوَتعلم، أنتَ تروقني.

Sağol, çok teşekkürler. Bende senin çalışmalarını seviyorum.
شكراً جزيلاً وأنا تروقني أعمالكِ

Dörde karşı bir. Bu tek sayıları seviyorum.
أربعة مقابل واحد، تروقني هذه الأفضلية

Ben onu olduğu gibi seviyorum.
يصادف أنّها تروقني على حالها الراهن

Teşekkürler. Ben de... Midillilerini beğendim.
شكراً، تروقني قبعة المهر خاصتك.

Tehlikeli gözüküyor. beğendim.
هذا يبدو خطيرًا، تروقني الفكرة.

Fena değilmiş. Bu oyunu severim.
مبلغ لا بأس بهِ، تروقني هذه اللعبة

Fena değil. Bu oyunu severim.
مبلغ لا بأس بهِ، تروقني هذه اللعبة

Ben varım. 50 milyarı kırışma fikri hoşuma gitmedi.
موافق، رغم أنّي لا تروقني فكرة تشاطر الجائزة المقدرة بـ 50 بليون.

- Güvenin hoşuma gitti ama daha iyi bir hocam var diyebilirsin.
تروقني ثقتك، لكن بوسعك القول أنّك نعمت بمعلّم أفضل

Bilmeni isterim ki ondan gerçekten hoşlanıyorum ve herhalde onu artık daha da sık göreceksin.
حسناً، أريدك فقط أن تعرف أنها تروقني حقاً وأنك غالباً ستراها كثيراً

Bu konuyu halletme şekline bayıldım.
تروقني طريقتكِ في معاملته.

Bu kızdan hoşlandım." dedim.
"هذه الفتاة تروقني فعلاً"

Ve dikkatli ol. Kullandığın şu scooter'dan hoşlanmıyorum.
وكنَ حذراً، أنا لا تروقني تلك الدراجة التي تقودها

Ondan nefret ederdim, sapıktı fakat seni Sevdim.
كنت اكرهه، اعتقد بانه كان رجل فاسد لكن تروقني هيئتك

Bayan Springer'den hiç hoşlanmadım.
كل هذا الركـــض والقفـــز ! و أنا لا تروقني آنسة ً سبرينغـــر ً

Tekrar cadı olmaya bayılıyorum. Sanki kendimi tekrar tekrar keşfediyor gibiyim.
لكم تروقني عودتي ساحرًا، أشعر وكأنّي أعيد ابتكار ذاتي بثبات.

Duvarlardaki renkleri hiç sevmedim.
انا حقا لا تروقني لون الحوائط على الاطلاق

Bana olan şeyi sevmiyorum.
أنا لا تروقني الحالة التي جعلني الأمر عليها