"تريد أن ترى" - Translation from Arabic to Turkish

• görmek ister
• görmek istiyor
• görmek istemiyor
• görmek istiyorsun
• görmek istiyorsan
• görmek istersin
• görmek istediniz
• görmek istemişsin
• görmek istiyormuş
• görmek istiyorlar
• görmek istemezsin
• bakmak ister
• görmek istedi
• görmek istedin
• görmek istediğini

- İşte o sırada olan oldu. - Yeni arabamı görmek ister misin?
‫ـ ذلك عندما حدث ما حدث ‫ـ هل تريد أن ترى سيارتي الجديدة

Matkapla del ve öldür. Neler yapabileceğimi görmek ister misin?
أحفر وأجهِز , هل تريد أن ترى ماأستطيع فعله ؟

Uyandığında bebeğini görmek ister.
عندما تستيقظ قالت انها سوف تريد أن ترى طفلها.

Çocuklarımızın sadece bir klübe katılmalarını değil, bir klüp kurmalarını istedik, çünkü üniversiteler bunu görmek istiyor.
بل أسسوا ناديًا جديدًا، لأن الجامعات تريد أن ترى ذلك.

Gün batımında, güneşin kırmızısını ve sarısını, artık daha fazla görmek istemiyor musunuz?
الأحمر و الأصفر للشمس عند الغروب ألا تريد أن ترى كل ذلك و أكثر؟

Çünkü benimle tartışırken psikolojik baskı güçleriyle kendini savaşır gibi görmek istiyorsun.
و السبب أنك عندما تتجادل معي تريد أن ترى نفسك تتعارك مع قوى الكبت

-Aptallık etmeye başladın. -Bir aptallık görmek ister misin?
هذا قد أصبح سخيفاً – هل تريد أن ترى شيء سخيف؟

Jannick, gelip İsveç'li kızı görmek ister misin?
جانيك .. ألا تريد أن ترى البنت السويدية؟

Güzel dans ederim. görmek ister misin?
أستطيع أن أقوم بالرقص الايقاعي هل تريد أن ترى ذلك؟

Bana yazdığı salakça mektubu görmek ister misin?
هل تريد أن ترى خطاب الشريرة , التى أرسلته لى ؟

Baba? En sevdiğim beş yiyeceğin listesini görmek ister misin?
أبى,هل تريد أن ترى أفضل خمسة قوائم طعام لى؟

Kızları neyin götürdüğünü görmek ister misin?
هل تريد أن ترى ما الذي جلب العديد من الفتيات؟

görmek ister misin? Doğumgünü için ona bu kuklaları aldım.
هل تريد أن ترى العرائس اللي شريتهم لها من أجل عيد ميلادها

Sizinle nasıl olacağını görmek istiyor. Size asıl endişem bu demiştim.
تريد أن ترى ماذا سيحدث تحت مسؤوليتكم، ذكرت أن هذا قلقي الأساسي

Hâlâ aşağı katımı görmek istiyor musun?
ألا تزال تريد أن ترى ما بالطابق السفلي لدي ؟

Mezun kraliçenin orasını görmek istemiyor musun? Gelme.
لا تريد أن ترى ملكة المدرسه عاريه لا تأت

Kaçını daha öldürdüğümü görmek istiyorsun?
كم بذل المزيد من الجهد كنت تريد أن ترى لي يقتل؟

Eğer gerçekliği görmek istiyorsan, şöyle başlamalısın, ıstırap kapısından geçmelisin.
لذا أود أن ابدأ، إذا كنت حقاً تريد أن ترى الحقيقة، أود الذهاب عبر باب المعاناة.

Ama bu ilk günüm ve beni böyle görmek istersin diye düşündüm.
كان أول يوم لي، لذلك اعتقدت أنك ربما تريد أن ترى ما تبدو.

Sayın Büyükelçi, beni mi görmek istediniz?
سيدتي السفير، كنت تريد أن ترى لي؟ نعم.

Beni görmek istemişsin.
أنت تريد أن ترى لي؟

Geri dönmeden önce Ellie'yi görmek istiyormuş.
انها تريد أن ترى ايلي الليلة قبل أن تذهب للتخفي .

Şimdi, ne zaman biri bunu söylese, ruhaniyetin bir şeyi değiştirmesini görmek istiyorlar diye düşünüyorum.
الآن، كلما يقول لي شخص ذلك، أفكر، هل تريد أن ترى الروحية تحرك شيء؟

Sargılarını çıkarmadık. Vücudunu görmek istemezsin.
لم نرفع عنها الضمادات صدقني ، إنك لا تريد أن ترى بدنها

Hadi gel bakalım tadıma bakmak ister misin ?
هل تريد أن تلعب؟ هيا هيا هل تريد أن ترى أثدائى؟

Beth görmek istedi. Söyle ona, Beth. Senin fikrin olduğunu söyle.
"بيث" تريد أن ترى ذلك و أخبرتنى أنها فكرتك

Kendini yıllardır görmediğin bir şekilde görmek istedin.
كنت تريد أن ترى نفسك كما كنت لم ترى نفسك لسنوات

Bundan başka şeylerde var. Mesela, penisini hamburger ekmeğinde görmek istediğini bilirsin.
انها تعجبك واكثر من هذا، وأنت تعرف أنها تريد أن ترى قضيبك