"ترينها" - Translation from Arabic to Turkish

• gördüğün
• Görüyor
• gördüğünde
• gördün
• görüyorsun
• görürsün
• gördüğünüz
• görmedin
• göremeyeceksin
• Görene
• Görebiliyor
• göremiyorsun

Her gün kendimde, senin şu an bende gördüğün şeyi görüyordum.
كلّ يوم، رأيت في نفسي كلّ الأوصاف التي ترينها فيَ الآن.

Bu arada, burada gördüğün her şeyi yapabiliriz. Biraz eğlenmeye hazır ol, tamam mı?
أي ملابس ترينها هنا، نستطيع بيعها استعدي لبعض المتعة، حسن?

Sen onu böyle görüyorsun. Peki ya o kendini nasıl Görüyor?
ـ هكذا ترينها أنتِ ، فكيف ترى هي نفسها ؟

Farkında olmalısın ki, bu kehanetleri gördüğünde, halüsinasyonları, ego onları kendi ihtiyaçlarına göre şekillendiriyor olabilir.
و أحذري عندما تأتيك هذة الرؤى، الهلوسات من أن الغرور قد يجعلك ترينها بصورة مختلفة

Kule, 370. bölgeden yabancı sinyaller alıyorum sen de gördün mü? Evet.
أيها البرج، لدي إشارة شاذة ف القطاع 370 هل ترينها ؟

Mavi ışık diğer dalga boylarından daha çok dağılır o yüzden maviyi görürsün.
الضوء الأزرق ينثر أكثر من الاطوال الموجية الاخرى ولذلك ترينها باللون الازرق

AK: Yani kısaca, çok canlı olsun diye ekranda gördüğünüz kamera insan gözünden daha geniş görüş açısına sahip.
أ.ك: باختصار ولأكون واضحا جداً، الكاميرا التي ترينها على الشاشة تمتلك مجال رؤية أكبر مقارنة بالعين البشرية.

görmedin demiyorum ama hiçbir medyum her şeyi tutturmaz.
لست أقول أنك لم ترينها لكن لا يوجد اتصال ذهني كامل

Gerçeği göremiyorsun ve çok geç olana dek göremeyeceksin.
لا يمكنك تبين الحقيقة ولن ترينها حتى فوات الأوان

gördüğün gibi, her tür vurmalı sese hayat dolu bir tepki veriyor.
كما ترينها ، فهي تستجيب لأي صوت قرعي باهتزاز حيوي لوسطها

gördüğün rüya şu tarz olmalı.
حسن ، هذا عادة ما يحدث ما هذا النوع من الأحلام التي ترينها

gördüğün gibi bu acayip aleti Frankenştayn gibi toparladım.
لذلك أقوم بتجميع هذه الأشكال المخروطية معاً التي ترينها أمام عينيك

Bu planları nasıl tarayacağımı bilmiyorum. Görüyor musun?
حسناً لا أعلم كيف أمسح هذه المخططات هل ترينها ؟

Şu an Görüyor musun?
هل ترينها الآن؟

Plaka çalıntı. Liat, Görüyor musun?
السيارة مسروقة، (ليات) هل ترينها ؟

Yap işte. Onu yarın gördüğünde çok mutlu olacaksın.
افعليها فحسب، ستكونين سعيدة جدًّا لمّا ترينها غـدًا.

Ablanı tekrar gördüğünde benden bahsedebilirsin.
عندما ترينها مُجدداً بإمكانكِ أن تخبريها عني

Ve buna ne dokundun, ne de gördün, tamam mı?
و تذكرى,أنتِ لم تلمسينها أو ترينها,أتفهمين؟ -لست غبية

Çoğu insan olayları görmek istediği gibi görür sense olduğu gibi görüyorsun.
معظم الناس يرغبون في رؤية الأشياء بالطريقة التي يريدون، بينما أنتِ ترينها كما هيّ

Bazen olayları olduğu gibi değil istediğin gibi görürsün.
إنه لشيء رائع أن تري الأشياء كما تودين أن ترينها -بدلاً من رؤيتها على حقيقتها

Aslında gördüğünüz şeyler çok karmaşık olabilir.
و الأشياء التي ترينها ممكن ان تكون حقاً معقده للغاية

Hayır, mermi ateşlendiğinde onu görmedin.
لا , إنك لم ترينها عندما بدأ الرصاص بالتطاير

# O potensiyele erişeceksin ama bunu göremeyeceksin.
الأمكانية التي لديك التي لن ترينها

Mrs. York, onu Görene kadar bekleyin.
مسز يورك أنتظرى حتى ترينها

Başka kimse Dawn Bell'i senin bakış açınla Görebiliyor mu merak ediyorum doğrusu.
" أتسائل هل سيرى الآخرون " دون بيل كما ترينها أنت

Bağlantıları henüz göremiyor olabilirsin. Ve sırf bir şeyi göremiyorsun diye, var olmadığı anlamına gelmez.
ربما لا ترين الصلة الآن ولكن ليس معنى أنّكِ لا ترينها أنها غير موجودة