Bu bize buz tabakasının zamanla nasıl değiştiğine dair hiçbir ipucu vermiyor. | TED | وهي لا تزودنا بأي مؤشر حول كيفية تغير الصفيحة الجليدية مع الوقت. |
En önemlisi, bütün bu özellikler nihayetinde bize tıbbi analizler için cazip derecede düşük maliyetle işleyebilen bir platform sağlayacaktır. | TED | والشيء الأهم، الذي يجب أن تزودنا به كل هذه الخصائص قاعدة للتحاليل الطبية يمكن أن تعمل بكلفة قليلة لكل اختبار |
Beni yanlış anlamayın, bize büyük fayda sağladıkları için dijital platformları kullanıyoruz. | TED | والآن لا تسيئوا فهمي، نحن نستخدم المنصات الرقمية لأنها تزودنا بفائدة كبيرة. |
Nostradamus'un son kehanetinin şifresinin çözümü tarihler 2012'yi göstermeden önce kritik cevaplar sağlayabilir. | Open Subtitles | فك شفرة آخر تنبؤات نوستراداموس قد تزودنا بجواب علمي قبل أن تدق ساعة النهاية في 2012 |
CIA değerli bilgiler sağlayabilir. | Open Subtitles | الوكالة يمكن أن تزودنا بكرت تعريف ذو قيمة |
Çingene'nin huzurunda, bizi izleyenler ve bize büyüyü getirenler ve bize gizemi verenler hepimiz bebek sahibi olmak istiyoruz. | Open Subtitles | الغجرية أمام تشاهدنا التي بالسحر تزودنا والتي حياتِنا في والغموض واحدة أي على نُوافق نحن الأطفال على الحصول تريد |
Bütün bu değişik tekmeler bize sistemi anlayıp anlamadığımızı test etmek için bir hedef verir. | TED | كل واحدة من تلك التدخلات تزودنا بهدف لمعرفة ما إن كنا نفهم شيئا ما عن هذا النظام. |
Beynimizde bize istediğimiz bilgiyi veren büyülü bir şey yok. | TED | لا نملك تلك الشريحة السحرية في عقولنا والتي تزودنا بالمعلومات التي نريدها |
Biz hayatta bir sürü tecrübeler edindik. Bunlar bize güçlü bir içgüdü sağlıyor bir etkileşimin işe yarayıp yaramayacağı konusunda. | TED | نحن مررنا بتجارب كثيرة في حياتنا وهذه تزودنا بحدس قوي عمّ إذا كان التفاعل سينجح أم لا. |
bize bir erdem listesi verirler bir tür sosyal rol bu da iyi tüketici olmaktır. | Open Subtitles | تزودنا بقائمة من المزايا وهو نوع من الأدوار الوظيفية الإجتماعية وهو المستهلك الجيد. |
bize bahsettiğin evler doğru çıkmıyor... ki biz bunlardan birini biliyoruz. | Open Subtitles | وهذا يفسر الـعناوين الخاطئة التي كنت تزودنا بها |
Hangi binanın planları olduğunu bilmiyormuş ama bize, planları aldığı kaynağı verebilirmiş. | Open Subtitles | إنها لا تعرف أي مبنى يستهدفون ولكنها يمكن أن تزودنا بمصدر هذا المخطط |
bize neredeyse her gün aynı miktarda enerji veriyor. | Open Subtitles | وهي تزودنا بنفس كمية الطاقة في كل يوم تقريبا |
İstasyon bize yeterli gücü sağlayacak. | Open Subtitles | المحطة سوف تزودنا بتلك الطاقة حتى يتم قطع كبل الاتصال, |
Buzulların hareketleri bize, zamanın doğasına dair bir kavrayış sağlıyor. | Open Subtitles | ان حركات الجليد هذه تزودنا برؤية ثاقبة لطبيعة الزمن |
Zoya'nın bize ne kadar bilgi sağlayabileceğini düşünebiliyor musun? | Open Subtitles | هل تعلم كم من المعلومات يمكن أن تزودنا بها زويا؟ |
Bu olgu, en fazla bir asırlık yaşam ömrü olan biz insanlara uzay zamanının sihirli gösterisinin gerçekten sıradışı bir hale geldiği yıldızlara seyahat kavramı hakkında gerçekçi bir yöntem sağlayabilir. | Open Subtitles | قد تزودنا هذه الظاهرة نحن البشر الذين نحيا لقرن أو نحو ذلك وسائل عملية للسفر إلى النجوم |
Ama hastalık hakkında bilgi ve anlayışla birlikte yardım arama gücü gelir ve beyinle ilgili daha ileri araştırmalar sonunda bize aradığımız cevabı sağlayabilir. | TED | ولكن بالمعرفة والإدراك تأتي القوة لطلب المساعدة، والبحوث المستقبلية عن الدماغ، قد تزودنا في النهاية بالإجابات التي نبحث عنها. |
Annie, Megan bize bundan daha fazla bilgi sağlayabilir mi? | Open Subtitles | آنى)، هل ميغان) يمكن أن تزودنا بالمزيد ؟ |