"تزودني" - Translation from Arabic to Turkish

    • bana
        
    Eğer o kadar şanslıysam, niye hala bana numarayı veremedin? Open Subtitles إذا كنت محظوظا لم لم تزودني الرقم الى الآن
    Şirin çocuklarla aramı yapmaya çalışıyor ama en önemlisi bana ucuza kiralık yer ayarladı. Open Subtitles هي تحاول أن تدبر لي موعد مع شبان لطفاء لكن الأهم هي تزودني بمطالب أخرى
    Bir şey bulursak bana daha çok ipucu vereceksin. Open Subtitles إن نفعتي هذه المعلومة، سأجعلك تزودني بمعلومات أخرى
    Bence bana iki kilo kokain daha vereceksin ben de ikimize para kazandıracağım. Open Subtitles اعتقد انك سوف تزودني ب 2 كيلو من الكوكايين, لاكسب لنا بعض من النقود.
    Bu bilgiyi bana vereceğini umuyorum, Yüzbaşı. Open Subtitles أملت أن تزودني انت بهذه المعلومات أيها القائد
    Çok sefer avlandım ve dedim ki "ben ona öğretirim, o da bana öğretir ufaktan bir ticaret yapmak gibi. Open Subtitles لقد إصطدت مرات عدة لذلك قررت أن أزودها بخبراتي وأن تزودني بخبراتها كنوع من الصفقات الصغيرة
    Pekâlâ, bana bundan daha fazlasını vermelisin. Parayla ne yaptı? Open Subtitles .عليك أن تزودني بمعلومات أكثر لماذا أحتاج المال؟
    bana su sağlayan temiz dereyi yavaş yavaş açıkça gördüm. Open Subtitles ورأيت تدرجيّاً وبوضوح تيارات من المياه تزودني بالشراب
    Beni sevmeni istemiyorum. bana bir çocuk vermeni istiyorum. Open Subtitles أنا لا أطلب منك أن تحبني أنا أطلب منك أن تزودني بطفل
    Ve bana hep küçük uyarılarda bulunan ve sağlık sigortamla ilgilenmeyen kişiye. Open Subtitles والتى دائماً تزودني بالنصائح والملاحظات .... القصيرة وستقوم بفحصي حتي بدون تأمين صحي
    Yapı içine 8 yarda ayarlasana bana. Open Subtitles اتستطيع... اتستطيع ان تزودني ب 8ياردات داخلية ؟
    bana ne zaman gerekirse ayarlayabileceğini söylemiştin. Open Subtitles قلت انك تستطيع ان تزودني في اي وقت
    Neden bana bu bilgileri veriyorsunuz? Open Subtitles لماذا تزودني بهذا النوع من المعلومات ؟
    Yapı içine 8 yarda ayarlasana bana. Open Subtitles اتستطيع... اتستطيع ان تزودني ب 8ياردات داخلية ؟
    bana ne zaman gerekirse ayarlayabileceğini söylemiştin. Open Subtitles قلت انك تستطيع ان تزودني في اي وقت
    bana bir parça katgüt hazırlar mısın? Open Subtitles هل يمكن أن تزودني ببعض الخيط الجراحي
    bana patent bilgisi vermen için ödeme yapıyorum. Open Subtitles أنا أدفع لك كي تزودني بعلومات ملكيّة
    bana yerel polisin numarasını verir misin? Open Subtitles هل لك أن تزودني برقم الشرطة المحلية?
    bana biraz sıvı mal bulman lazım. Open Subtitles أريدك أن تزودني بمنشّط
    Ve New Hampshire'daki ofisimde oturup kelimesi kelimesine şöyle dedi, "Senden, bana bu çocuklara takabileceğimiz bir şey vermeni istiyorum. Masadan tek bir üzüm veya kuru üzüm tanesini kaldırabileği ve ezmeden ağzına götürebileceği ve bakmadan ikisi arasındaki farkı anlayabileceği bir şey." TED وحرفياً، جلس هذا الشخص في مكتبي بنيوهامبشير وقال: "أريدك ان تزودني بشئ يمكننا تركيبه لهؤلا الفتيان بإمكانه إلتقاط حبة ذبيب أو عنب من علي الطاولة، يكون بمقدورهم وضعها داخل الفم من دون إتلاف أى منهما، وان يكون بوسعهم التمييز، بدون أن ينظروا اليها ."

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more