Bunun seçim hilesi ile alakalı olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت أن هذا الاستجواب بخصوص تزوير الانتخابات. |
Merak etme, seçim hilesi konusuyla yakında ilgileneceğim. | Open Subtitles | لن أتوقف عن البحث حول تزوير الانتخابات. لا تقلق. سوف أتابع القصة. |
David Rosen seçim hilesinin peşini bırakmıyor ve kemik bulmuş köpek gibi saldırıyor. | Open Subtitles | سوف يتابع دايفيد روزن موضوع تزوير الانتخابات. |
Hollis'i alaşağı etmeye çalışırken seçim hilesinin ortaya çıkmasına da, her şeyi itiraf etmeye de hazırdım. | Open Subtitles | حين كنا نحاول التخلص من هوليس، كنت جاهزة للاعتراف بكل شيء، كل شيء فيما خص تزوير الانتخابات. |
Oylamada hile yapmaktan tutuklusunuz. | Open Subtitles | أنت رهن الإعتقال بتهمة تزوير الانتخابات. |
Seçim hilesini kabul ettiğim gün ölüm fermanımı imzaladım. | Open Subtitles | اليوم الذي وافقت فيه على تزوير الانتخابات هو اليوم الذي وقعت فيه قرار إعدامي. |
Kampanya uçağında seçimlere hile karıştırmaktan bahsetmek havaalanı kontrolünde şaka olsun diye "Üstümde bomba var" demek gibi bir şey. | Open Subtitles | -أترينني أضحك؟ حسناً. حين تقول تزوير الانتخابات |
Bu iki soruya cevabın "Evet" ise seçim hilesi konusunu bir daha hiç konuşmayacağız. | Open Subtitles | إن قلت نعم للسؤالين، عندها لن نناقش تزوير الانتخابات... أبداً. |
Oylamada hile yapma. | Open Subtitles | بتهمة تزوير الانتخابات. |
Kötü haber, köstebek kimse, Seçim hilesini biliyor. | Open Subtitles | الخبر السيء هو، أن الخائن أياً كان، يعرف بشأن تزوير الانتخابات. |
Seçim hilesini bu işe karıştırmamaya çalışacağım ama muhtemelen bir şekilde karışacak çünkü David Rosen resmi soruşturmaya Defiance'dan başlamak üzere. | Open Subtitles | سأحاول أن أبقي تزوير الانتخابات خارج الموضوع. إن كان ذلك ممكناً أو غير ممكن، لست أعرف. ليس ممكناً على الأغلب، لأن دايفيد روزن |
seçimlere hile karıştırmak seçenek olamaz. | Open Subtitles | تزوير الانتخابات ليس خياراً. |