New York'a gidecek... ve Brom Garret'ın akrabalarına, çok üzgün olduğunu... ama oğullarını kızının öldürttüğünü söyleyecek. | Open Subtitles | فإنه سيذهب إلى مدينة (نيويورك) ويخبر آل (بروم غاريت) بأن قلبه ينفطر لإخبارهم أن ابنته تسببت بقتل ابنهم |
Ziane bizimle konuşamadan onu öldürttüğünü biliyoruz. | Open Subtitles | {\pos(192,220)} نحن نعلم أنك تسببت بقتل زيان قبل أن يتحدث معنا |
ABD Deniz Piyadeleri Sıcak Gelişme ABD Silahlı Kuvvetleri uyuşturucu tüccarlarına karşı yapılan bir polis operasyonuydu ve masum sivillerin ölmesine neden oldu. | Open Subtitles | كانت عملية للشرطة ضد تجار المخدرات والتي تسببت بقتل مواطنون عزل. |
Beş yıl önce, bir hastaya morfin yazdı ve hastanın ölmesine neden oldu. | Open Subtitles | قبل خمس سنوات صرف جرعة زائدة من أكسيكودون تسببت بقتل المريضة |