"تستجيب" - Translation from Arabic to Turkish

    • tepki
        
    • yanıt
        
    • Cevap
        
    • tepkisiz
        
    • duyuyor
        
    • karşılık
        
    • bölge
        
    • verdiğine
        
    Yaptığımız testlerde kristalin molekül seviyesindeki vibrasyonlara tepki verdiğini gördük. Open Subtitles تشير الاختبارات الأولية أن البلورة تستجيب للمستوى الجزيئي للذبذبات الصوتية.
    tepki vermeleri için ölü sinirlere uyarıcı göndermeye devam eder. Open Subtitles مازال يرسل منبهات إلى الأعصاب الميتة محاولًا أن يجعلها تستجيب.
    Fiziksel uyaranlara tepki veriyor. Tıpkı bir sinir sinyali gibi. Open Subtitles أنها تستجيب للمحفز المادي تماماً كما لو كان نبض عصبي
    Sinyalleri fiziksel hatlar üzerinden zorlayabilirsiniz ama ağlar yanıt vermiyor. Open Subtitles يمكن إرسال الإشارات بالأنابيب المادّية، لكن عُقَد الشبكة لا تستجيب.
    Gözleriniz beyninizin ne kadar çalıştığına göre yanıt veriyor. TED فأعينكم تستجيب لمقدار الجهد الذي تبذله عقولكم
    Şebekede aşırı güç algalanmaları var. Kapatma protokolleri Cevap vermiyor. Lanet olsun! Open Subtitles لدينا طفرات طاقة هائلة في جميع أنحاء الشبكة بروتوكولات الغلق لا تستجيب
    İnsanoğlu: her birimiz bir tepki makinesiyiz. TED فنحن كبشر آلات تستجيب مباشرة للافعال .. وتتعامل وفق ردود الافعال
    Ve, açık havada bulunan bilgisayarlar gibi algılanmaları ve işletilmeleri ile ilgili farklı şekillerde tepki göstermektedirler. TED وكحاسبات في فضاء مفتوح بدأت تستجيب بصورة مختلفة من أجل أن تكون حساسة و محفزة لبيئتها.
    Biri bir moleküle tepki verirken diğeri tepki vermiyor, farklı moleküller yapıyorlar. TED ستستجيبُ إحداها لجزيء لا تستجيب له الأخرى حيث تصنعُ أنواع الخلية جزئيات مختلفة.
    Mayonez, diş macunu, kan, boya, Hindistan cevizi yağı ve kuvvete doğrusal olmayan tepki veren diğer, pek çok sıvı. TED المايونيز، معجون الأسنان، الدم، الطلاء، وزبدة الفول السوداني والكثير من السوائل الأخرى تستجيب للقوة بشكل غير خطي.
    Bazen hiç tepki vermezler. Bu da neden bu işaretleri anlayamadıklarını gösterir. TED و أحياناً لا تستجيب على الإطلاق، وربما كان هذا هو سبب صعوبة إلتقاطهم لهذه الإشارات.
    Ne yazık ki enfeksiyona sebep olan bakteri mevcut antibiyotiklerin hiçbirine tepki vermiyordu. TED ولسوء حظها، فإن البكتيريا التي سببت الالتهاب لم تكن تستجيب إلى أي من المضادات الحيوية المتوفرة.
    İleri teknoloji şehirler yapabiliriz, ama ayrıca insan doğasının dönemi olmayan kültürel gereklerine yanıt verebilir. TED يمكن أن نُنَمي مدن ذات تكنلوجيا عالية، لكنها تستجيب الى الاحتياجات الثقافية الأبدية للروح البشرية
    Su, yağ ve alkol gibi dünyanın en bilindik sıvıları kuvvete doğrusal yanıt verir. TED السوائل الأكثر شيوعًا في العالم مثل الماء، الزيوت و الكحول تستجيب للقوة خطيًا.
    Oh, Bilmiyorum. Bu dünyada bazen yumrukla daha iyi yanıt alırsın. Open Subtitles أوه, لم أكن أعرف, بعض الأشياء في هذا العالم تستجيب بشكل أفضل للقبضات
    Dizlerinin üstüne düşüp başını tuttun ve korkunç bir acı çekiyormuş gibi bağırdın.Bana yanıt vermedin. Open Subtitles لقد وقعت على ركبتك ومسكت رأسك كما لو أنك مصاب بألم فظيع. لم تكن تستجيب لي بالمرة.
    Kamera komutlara yanıt veriyor. Bak bakalım daha geniş bir açı alabiliyor muyuz. Open Subtitles الكاميرا قد تستجيب للأوامر, انظر اذا أمكننا ان نميلها قد نصل إلى صورة أعرض
    Ve şükür ki, hükümetin bu genel kaygılara daha vakitli ve daha sıklıkla Cevap verdiklerini gördük. TED ولحسن الحظ ، لقد رأينا الحكومة تستجيب أكثر في الوقت المناسب وبشكل متكرر أيضا لاهتمامات الرأي العام.
    Ancak, kömür santralleri ve nükleer santraller yeterince hızlı Cevap veremezler. TED لكن معامل الفحم و معامل الطاقة النووية لا تستطيع أن تستجيب بسرعة كافية.
    Belli ki kafasından travma yaşamış, vajinal kanaması var ve tepkisiz konumda. Open Subtitles صدمَة واضحـة بالرأس، نزيف مهـبلي، لا تستجيب
    Teal'c, Daniel konuşuyor. Beni duyuyor musun? Open Subtitles تيلك هل تستجيب لي ؟
    Büyük kubbe ona beraber dokunduğumuzda karşılık vermiş radyoyu yeniden çalıştırmıştı. Open Subtitles ،القبّة الكبيرة تستجيب عندما نلمسها سويًا وجعلت الإذاعة تعمل مرة أخرى
    Bu bölge bir başkasının ne düşündüğü hakkında düşünürken aktıve oluyor. TED وهي تستجيب عندما تفكّر حول ما يفكّر فيه شخص آخر.
    Bunu ilgilendiğimiz genle birleştirip bir bitkiye koyarız ve bitkinin nasıl Cevap verdiğine bakarız. TED و نربط هذا بالجينات التي تهمنا و نضع ذلك في نبتة و نرى كيف تستجيب تلك النبتة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more