Gerçi ikiniz birbirinize layıksınız çünkü o hiçbir şey yapmayacak. | Open Subtitles | في النهاية أنتما تستحقان بعضكما لأنه لن يفعل شيئاً أبداً |
O baba olmaya layık değil, siz ikiniz birbirinize layıksınız. | Open Subtitles | إنه لايستحق أن يكون أباً! إنتما الإثنان تستحقان بعضكما |
- Bence ikiniz de birbirinize layıksınız. | Open Subtitles | أعتقد أنكما تستحقان بعضكما |
Eğer düşündüğün buysa, o zaman siz birbirinizi hak ediyorsunuz. | Open Subtitles | إن كان هذا ما تظنه، فهذا يعني أنكما تستحقان بعضكما. |
Yalancı, sırtından adam bıçaklayan, öğle yemeği yemeyen yangın merdiveninde öpüşen ikiniz birbirinizi hak ediyorsunuz. | Open Subtitles | لأنكما انتما كاذبان وتطعنان في الظهر ولا تأكلان الغداء تقبلان بعضكما في مخرج الطوارئ لذا تستحقان بعضكما |
Siz ikiniz birbirinizi hak ediyorsunuz. | Open Subtitles | انتماالاثنتان, أنتما تستحقان بعضكما |
Tam ablamla birbirinize layıksınız. | Open Subtitles | أنت وشقيقتي تستحقان بعضكما. |
İkiniz birbirinize layıksınız. | Open Subtitles | أنتما تستحقان بعضكما |
Kardeşimle birbirinize layıksınız. | Open Subtitles | أنت وأخي تستحقان بعضكما |
İkiniz de birbirinizi hak ediyorsunuz. | Open Subtitles | يارجل , أنتما الأثنان تستحقان بعضكما |
Hahn ve sen birbirinizin aynısınız. birbirinizi hak ediyorsunuz. | Open Subtitles | أنتِ و (هان) متشابهتان كلتاكما تستحقان بعضكما |
Siz ikiniz birbirinizi hak ediyorsunuz. | Open Subtitles | أنتما تستحقان بعضكما |
Biliyor musun, sen ve Tracy birbirinizi hak ediyorsunuz. | Open Subtitles | أوتدري؟ أنتما تستحقان بعضكما |
... birbirinizi hak ediyorsunuz. | Open Subtitles | فأنتما تستحقان بعضكما البعض. |
Sen ve hayvan oğlu hayvan Runkle birbirinizi hak ediyorsunuz. | Open Subtitles | أنت وذلك الحيوان (رانكل) تستحقان بعضكما البعض |
birbirinizi hak ediyorsunuz. | Open Subtitles | أنتما الاثنان تستحقان بعضكما |