| Kararını verene kadar orada kalabilirsin. | Open Subtitles | تستطيع أن تبقى عندها لتفكر في بعض الخطط. |
| Neden? Burada istediğin kadar kalabilirsin ancak halletmemiz gereken bir şey var. | Open Subtitles | إنك تستطيع أن تبقى كما تشاء، ولكن علينا ان نرتب بعض الامور أولاً |
| Şimdilik sen kalabilirsin. Ama onlar gidecek. | Open Subtitles | تستطيع أن تبقى للحظات، لكن على السيدات الرحيل. |
| Ne kadar gerekirse benimle kalabilirsin. | Open Subtitles | تستطيع أن تبقى معي طالما كنت تريد ذلك |
| Ne kadar gerekirse benimle kalabilirsin. | Open Subtitles | تستطيع أن تبقى معي متى أردت ذلك |
| Tamam, kalabilirsin. | Open Subtitles | حسنا .. تستطيع أن تبقى |
| O zamana kadar burada kalabilirsin. | Open Subtitles | تستطيع أن تبقى هنا الى حينها |
| Sen büyük olanla kalabilirsin. | Open Subtitles | تستطيع أن تبقى في هيئة الضخم |
| Satış elemanı olarak kalabilirsin, Andy. | Open Subtitles | (تستطيع أن تبقى كبائع يا (أندي |
| Seattle'da kalabilirsin. | Open Subtitles | أنت تستطيع أن تبقى هنا في, (سياتل) |