Hayatını kurtaramazsın, çünkü ölmüyor. | Open Subtitles | لا تستطيع إنقاذ حياتها لأنها لا تحتضر |
Herkesi kurtaramazsın. | Open Subtitles | لا تستطيع إنقاذ الجميع |
Herkesi kurtaramazsın, dostum. | Open Subtitles | لا تستطيع إنقاذ الكل ، يارجل |
Kalbini ve zekanı köri yapmaya kullanırsan daha fazla hayat kurtarabilirsin. | Open Subtitles | لـو بذلت كل جهدك, وطهـوت الكثير من . الكاري, تستطيع إنقاذ العديد من الأرواح |
Bu kasabayı, onu yok etmek isteyen adamlardan kurtarabilirsin. | Open Subtitles | .أنت تستطيع إنقاذ البلدة ممن يحاولون تدميرها |
Kendinizi ya da türünüzü kurtarabilir misiniz? | TED | هل تستطيع إنقاذ نفسك أو إنقاذ فصيلتك؟ |
Buraya üniformanla gelip insanları kurtarabileceğini mi sandın? | Open Subtitles | تأتى إلى هنا بذى الإتحاد الافريقى معتقداً انك تستطيع إنقاذ هؤلاء القوم |
Köleleri kurtaramazsın. | Open Subtitles | - تراجع لا تستطيع إنقاذ العبيد |
Herkesi kurtaramazsın. | Open Subtitles | -لا تستطيع إنقاذ الجميع |
Herkesi kurtaramazsın Clark. | Open Subtitles | فلا تستطيع إنقاذ الجميع يا (كلارك). |
Ama bu savaşı bitirerek diğer canlara kurtarabilirsin. | Open Subtitles | لكنك تستطيع إنقاذ العديد من الأرواح من خلال إقاف هذه الحرب |
Bir yıllık kazancınla 1000 kişiyi açlıktan kurtarabilirsin. | Open Subtitles | بهذا الراتب السنوي تستطيع إنقاذ ألف شخص... من الجوع. |
Şimdi bu kızı kurtarabilirsin. | Open Subtitles | أنت تستطيع إنقاذ هذه الفتاة -ما أسمك؟ |
Bazılarımızı veya hepimizi kurtarabilir. | Open Subtitles | هي قد تستطيع إنقاذ بعضنا أو كلنا. |
- ...başka birine de kurtarabilir misin? | Open Subtitles | هل تستطيع إنقاذ شخص آخر؟ ماذا؟ |
Zalim bir insan tarafından şehirde hapis tutulan papağan Alex i kurtarabileceğini de söyledim. | Open Subtitles | أخبرته أنك تستطيع إنقاذ الببغاء أليكس و الذي حبسه رجلاً قاسياً في المدينة |
Bu yenisini kurtarabileceğini düşünüyor musun? | Open Subtitles | أتعتقد أنك تستطيع إنقاذ هذا الشخص الجديد؟ |