Bu hastaları aşağı indirmeden önce stabil hâle getirmemiz lazım. | Open Subtitles | علينا أنْ نجعل حالة هؤلاء المرضى تستقر قبل نقلهم للأسفل |
Hastanın durumu stabil olduktan sonra, ameliyata girişelim derim. | Open Subtitles | برأيي علينا جعل حالة المريض تستقر قبل إجرائها |
Ama etrafta çok dişi var, dişi içine yerleşir yerleşmez erkek başka yuva yapmaya başlıyor. | Open Subtitles | لكن ثمّة إناث عديدة بالجوار وحالما تستقر فإنه يبدأ ببناء عش آخر. |
Şu anda ve burada olmaz. Önce stabilize etmemiz gerkiyor. | Open Subtitles | ليس الآن وليس هنا، نحن نحتاج لنجعل حالتها تستقر أولًا. |
tabi alize rüzgarlarıyla bu etki kayboluyor, ama sonra, rüzgar düzene girer girmez, yine bu alan üstündeki yağmur miktarında uç değerler görüyorsunuz. | TED | وبالطبع عند وجود الرياح التجارية يختفي التأثير، ولكن بعد ذلك، حالما تستقر الرياح، تروا مرة أخرى ذروة هطول الأمطار تعود على هذه المنطقة. |
yerleşene dek kalacak yeriniz var mι? | Open Subtitles | هل لديك مكان تسكن فيه حتى تستقر الامور ؟ |
Belki... ileride bir vakit... sen yerleştikten sonra, ben... belki ziyarete gelebilirim, | Open Subtitles | ربما.. في وقت ما في المستقبل.. بعد أن تستقر.. |
Ülkeni sabit hale getirdiğin sonra da sivil savaşı sonlandırdığın zaman onlara tekmeyi basacağını biliyorlar. | Open Subtitles | هم يعلمون أن في اللحظة التي تستقر بها بلدك في الثانية التي تنتهي بها الحرب الاهلية فأنت ستُخرجهم من بلادك |
Yeni ortama alışır alışmaz tatilini yapabilirsin. | Open Subtitles | بمجرد أن تستقر هي , يمكنك الحصول على إجازة , تسافر قليلاً |
Bunun için çok zamanımız olacak, önce yeni yuvana yerleş. | Open Subtitles | سيكون هناك الكثير من الوقت عندما تستقر فى بيتك الجديد |
Bugün evde kalmak istedim. Her şey düzelene kadar. | Open Subtitles | فكرت بالبقاء بالبيت اليوم حتى تستقر الأمور |
Hayati değerleri düzeliyor. | Open Subtitles | الوظائف الحيوية تستقر |
Artık biliyoruz ki, istikrarlı hale gelinceye kadar tüm güneş sistemlerinde bu süreç yaşanmaktadır. | Open Subtitles | نحن الآن نعلم بأن الانظمة الشمسية تفعل ذلك قبل أن تستقر |
İşler sakinleşene kadar orada kalırız. | Open Subtitles | إننا سنكون هناك لفتره .. حتى تستقر الأمور |
Durumu stabil olmayacaktır, gözlem altında tutsan iyi olur. | Open Subtitles | إذا لم تستقر حالتها، فسنضطّرُ إلى نقلها إلى وحدة .العناية المركّزة |
Hanımefendi, durumu stabil olmadan onu yerinden hareket ettiremeyiz. | Open Subtitles | سيدتي لا يمكننا أن نحركهُ الى ان تستقر حالته |
Durumu stabil hale gelince anneyi anatomik taramaya göndereceğiz. | Open Subtitles | سوف نقوم بارسال الام الى فحص المسح التشريحى عندما تستقر حالتها |
Ben sadece yuva kurmak isteyen bir anaokulu öğretmeni değilim. | Open Subtitles | انا لست مجرد مدرسة حضانة تريد ان تستقر و تؤسس عائلة |
Önce stabilize etmemiz gerkiyor. Yanında kalabilir miyim? | Open Subtitles | ليس الآن وليس هنا، نحن نحتاج لنجعل حالتها تستقر أولًا. |
Her şey daha tam düzene girmiş değil ve bazı olası sonuçları dikkate alarak yeni bir vasiyetname hazırlamak istiyorum. | Open Subtitles | لم تستقر الأوضاع مؤخراً وفكرت بأني أريد إعداد وصية جديدة في ضوء احتمالات معينة |
Belki de gideceği yere yerleşene kadar söylemek istememiştir fakat beni hayal kırıklığına uğrattı. | Open Subtitles | ربما لا تريد حتى تستقر إلى أين ستذهب، لكنها خذلتني |
Belki yerleştikten sonra sen de bize katılırsın. | Open Subtitles | ربما يمكنك أن تنضم إلينا حالما تستقر هنا |
Durumu sabit olunca geri dönüp doğru bir şekilde yapacağız. | Open Subtitles | لما تستقر حالتها, سوف نعود مرة اخرى, ونفعل هذا بالطريقة الصحيحة. |
Umarım yakında eve alışır. | Open Subtitles | أنا آمل فقط أن تستقر بالبيت قريباً. |
Bir yere yerleş. Birlikte yerleşeceğin birini bul. | Open Subtitles | أستقر في مكان ما و أعثر على شخص تستقر معه |
Aslında bugün gelecekti ama değerleri düşmüş, o yüzden durumu düzelene kadar tutacaklar. | Open Subtitles | كان من المفروض أن يعود غدا لكن معدل كرياته بدأ ينخفض لذلك سيحتفظون به حتى تستقر كرياته |
Hep düzeliyor. | Open Subtitles | دائمأَ تستقر |
Konuşmaya başlamadan önce durumunun istikrarlı olduğundan emin olmak istemiştir. | Open Subtitles | ربما أراد منكِ ان تستقر حالتك قبل بدء الحديث |
Duygusal olarak sakinleşene kadar dükkanlara girme. | Open Subtitles | -حتى تستقر عاطفيا .. لاتدخل الى المخازن .. |
Sonunda onu kendi omzuma razı ettim. Dahice. | Open Subtitles | وأخيراً أقنعتها بأن تستقر على كتفي ضربة من عبقري |
Adamın durumu düzelince, sepetlememiz gerekiyor. | Open Subtitles | سنجعل حالته تستقر وبعدها نطرده |