"تستقر" - Translation from Arabic to Turkish

    • stabil
        
    • yuva
        
    • stabilize
        
    • düzene
        
    • yerleşene
        
    • yerleştikten
        
    • sabit
        
    • alışır
        
    • yerleş
        
    • düzelene
        
    • düzeliyor
        
    • istikrarlı
        
    • sakinleşene
        
    • razı
        
    • düzelince
        
    Bu hastaları aşağı indirmeden önce stabil hâle getirmemiz lazım. Open Subtitles علينا أنْ نجعل حالة هؤلاء المرضى تستقر قبل نقلهم للأسفل
    Hastanın durumu stabil olduktan sonra, ameliyata girişelim derim. Open Subtitles برأيي علينا جعل حالة المريض تستقر قبل إجرائها
    Ama etrafta çok dişi var, dişi içine yerleşir yerleşmez erkek başka yuva yapmaya başlıyor. Open Subtitles لكن ثمّة إناث عديدة بالجوار وحالما تستقر فإنه يبدأ ببناء عش آخر.
    Şu anda ve burada olmaz. Önce stabilize etmemiz gerkiyor. Open Subtitles ليس الآن وليس هنا، نحن نحتاج لنجعل حالتها تستقر أولًا.
    tabi alize rüzgarlarıyla bu etki kayboluyor, ama sonra, rüzgar düzene girer girmez, yine bu alan üstündeki yağmur miktarında uç değerler görüyorsunuz. TED وبالطبع عند وجود الرياح التجارية يختفي التأثير، ولكن بعد ذلك، حالما تستقر الرياح، تروا مرة أخرى ذروة هطول الأمطار تعود على هذه المنطقة.
    yerleşene dek kalacak yeriniz var mι? Open Subtitles هل لديك مكان تسكن فيه حتى تستقر الامور ؟
    Belki... ileride bir vakit... sen yerleştikten sonra, ben... belki ziyarete gelebilirim, Open Subtitles ربما.. في وقت ما في المستقبل.. بعد أن تستقر..
    Ülkeni sabit hale getirdiğin sonra da sivil savaşı sonlandırdığın zaman onlara tekmeyi basacağını biliyorlar. Open Subtitles هم يعلمون أن في اللحظة التي تستقر بها بلدك في الثانية التي تنتهي بها الحرب الاهلية فأنت ستُخرجهم من بلادك
    Yeni ortama alışır alışmaz tatilini yapabilirsin. Open Subtitles بمجرد أن تستقر هي , يمكنك الحصول على إجازة , تسافر قليلاً
    Bunun için çok zamanımız olacak, önce yeni yuvana yerleş. Open Subtitles سيكون هناك الكثير من الوقت عندما تستقر فى بيتك الجديد
    Bugün evde kalmak istedim. Her şey düzelene kadar. Open Subtitles فكرت بالبقاء بالبيت اليوم حتى تستقر الأمور
    Hayati değerleri düzeliyor. Open Subtitles الوظائف الحيوية تستقر
    Artık biliyoruz ki, istikrarlı hale gelinceye kadar tüm güneş sistemlerinde bu süreç yaşanmaktadır. Open Subtitles نحن الآن نعلم بأن الانظمة الشمسية تفعل ذلك قبل أن تستقر
    İşler sakinleşene kadar orada kalırız. Open Subtitles إننا سنكون هناك لفتره .. حتى تستقر الأمور
    Durumu stabil olmayacaktır, gözlem altında tutsan iyi olur. Open Subtitles إذا لم تستقر حالتها، فسنضطّرُ إلى نقلها إلى وحدة .العناية المركّزة
    Hanımefendi, durumu stabil olmadan onu yerinden hareket ettiremeyiz. Open Subtitles سيدتي لا يمكننا أن نحركهُ الى ان تستقر حالته
    Durumu stabil hale gelince anneyi anatomik taramaya göndereceğiz. Open Subtitles سوف نقوم بارسال الام الى فحص المسح التشريحى عندما تستقر حالتها
    Ben sadece yuva kurmak isteyen bir anaokulu öğretmeni değilim. Open Subtitles انا لست مجرد مدرسة حضانة تريد ان تستقر و تؤسس عائلة
    Önce stabilize etmemiz gerkiyor. Yanında kalabilir miyim? Open Subtitles ليس الآن وليس هنا، نحن نحتاج لنجعل حالتها تستقر أولًا.
    Her şey daha tam düzene girmiş değil ve bazı olası sonuçları dikkate alarak yeni bir vasiyetname hazırlamak istiyorum. Open Subtitles لم تستقر الأوضاع مؤخراً وفكرت بأني أريد إعداد وصية جديدة في ضوء احتمالات معينة
    Belki de gideceği yere yerleşene kadar söylemek istememiştir fakat beni hayal kırıklığına uğrattı. Open Subtitles ربما لا تريد حتى تستقر إلى أين ستذهب، لكنها خذلتني
    Belki yerleştikten sonra sen de bize katılırsın. Open Subtitles ربما يمكنك أن تنضم إلينا حالما تستقر هنا
    Durumu sabit olunca geri dönüp doğru bir şekilde yapacağız. Open Subtitles لما تستقر حالتها, سوف نعود مرة اخرى, ونفعل هذا بالطريقة الصحيحة.
    Umarım yakında eve alışır. Open Subtitles أنا آمل فقط أن تستقر بالبيت قريباً.
    Bir yere yerleş. Birlikte yerleşeceğin birini bul. Open Subtitles أستقر في مكان ما و أعثر على شخص تستقر معه
    Aslında bugün gelecekti ama değerleri düşmüş, o yüzden durumu düzelene kadar tutacaklar. Open Subtitles كان من المفروض أن يعود غدا لكن معدل كرياته بدأ ينخفض لذلك سيحتفظون به حتى تستقر كرياته
    Hep düzeliyor. Open Subtitles دائمأَ تستقر
    Konuşmaya başlamadan önce durumunun istikrarlı olduğundan emin olmak istemiştir. Open Subtitles ربما أراد منكِ ان تستقر حالتك قبل بدء الحديث
    Duygusal olarak sakinleşene kadar dükkanlara girme. Open Subtitles -حتى تستقر عاطفيا .. لاتدخل الى المخازن ..
    Sonunda onu kendi omzuma razı ettim. Dahice. Open Subtitles وأخيراً أقنعتها بأن تستقر على كتفي ضربة من عبقري
    Adamın durumu düzelince, sepetlememiz gerekiyor. Open Subtitles سنجعل حالته تستقر وبعدها نطرده

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more