Eğitimin sayesinde çıplak göbek dünyasını keşfe çıkmış gibi. | Open Subtitles | بلى، تحت رعايتك فهي تستكشف العالم الموحش للبطون العارية |
# keşfe çıkmak istediği zamanlar Annesiyle babası onu asla ama asla sıkmazlar # | Open Subtitles | عندمـا تكون بالجـوار تستكشف # # سأتـأكد أنـا و أمهـا من أن هذا لن يكون مملاً |
Yavrular sadece yeni bir yer keşfetmek için değil büyüklerinden yiyecek aramayı öğrenmek amacıyla da buradalar. | Open Subtitles | لا تستكشف الصغار مكانًا جديدًا وحسب إنها هنا لتتعلّم البحث عن الطعام من البالغين |
Bu noktada daha da ileri gidiyorum, ve belki bunu duymak istemeyeceksin... çünkü bu noktadan henüz bir yıl geridesin... ama bir zaman olacak, kadınları da keşfetmek ve onlardan zevk almak... için hazır hale geleceksin. | Open Subtitles | أنا لا أريد أن أسمع هذا since you're a year away from being there... ولكن أنت جاهز أن تستكشف النساء وتستمتع بهم |
Yeni ve gelişmiş Poise son sınırı keşfedecek. | Open Subtitles | مجلة بويز الجديدة المتطورة سوف تستكشف كل ما هو جديد |
Yeni ve gelişmiş Poise son sınırı keşfedecek. | Open Subtitles | مجلة بويز الجديدة المتطورة سوف تستكشف كل ما هو شيق |
Tüm bu deneyim bir lunaparkta keşif yapmak gibi. | TED | إذًا التجربة برمتها وكأنك تستكشف حديقة ملاهي. |
Bugün, Çavuş Jin'in takımı R-5 bölgesini keşfe çıkacak. | Open Subtitles | اليوم، وحدة الرقيب (جين) تستكشف الموقع (آر-5) |
Onunla keşfe çıktığında herhangi bir şey söylemiş miydi? | Open Subtitles | عندما كنت تستكشف معه... هل قال لك شيئا؟ |
Belki de Hava Tapınağı'nı keşfe çıkmıştır. | Open Subtitles | ربما هي تستكشف معبد الهواء |
Gezegenleri keşfetmek. | Open Subtitles | تستكشف الكواكب |
İşbirlikleri kuran, arabulucu bir tanrı olabilirsiniz, ki bu da oyunda imkan dahilinde. Ya da etrafta öylece dolanan ve mümkün olduğu kadar çok keşif yapmak isteyen meraklı bir tanrı olabilirsiniz. | TED | ويمكنك أن تكون إله ربط، تبني تحالفات، الذي يمكنك أن تفعله أيضاً في اللعبة، أو أنت تكون فضولي فقط، الالتفاف حولك وقد ترغب أن تستكشف بقدر ماتستطيع. |