Bu da benim fikrim. Sizinkinin aksine benimki gerçeklere dayanıyor. | Open Subtitles | إليك وجهة نظري، وعلى عكسك فوجهة نظري تستند على الحقائق. |
Kimliğim, sağlam bir şekilde... çok şükür ki, tek bir gerçeğe dayanıyor... | Open Subtitles | هويتى معالمها راسخة تستند على حقيقة واحدة |
Benim bulgularım gerçeklere dayanıyor Michael, fikirlere degil. | Open Subtitles | إكتشافاتي تستند إلى الحقائق يا مايكل و ليس إلى الآراء |
Demokrasi böyle bir ortamda sağ kalmakta zorlanacak çünkü işin sonunda demokrasi insan mantığı üzerine kurulu değildir; insan hisleri üzerine kuruludur. | TED | ربما ستواجه الديموقراطية صعوبة للنجاة من هذا التطور لأنه في النهاية، الديموقراطية لا تستند إلى العقلانية البشرية، ولكن تستند إلى المشاعر البشرية. |
Ancak kampanyanın temeli onların farklı görüşleri üzerine kurulu. | TED | ولكن شرعية الحملة تستند على اختلاف وجهات نظرهم. |
Evlilik bir sözdür derler, öyledir de ama, en güzel evlilikler kesinliğe dayanır. | Open Subtitles | يقولون أن الزواج وعد وأنه كذلك ولكن أفضل الزيجات هي تلك التي تستند على اليقين |
"Jennie'nin Portresi"nin akıllardan çıkmayan efsanesi iki temele dayanır. | Open Subtitles | "إن أسطورة صورة " جينى الرقيقة المؤرقة تستند على عنصرين من عناصر الإيمان |
Mümkünse arabaya yaslanmasan... | Open Subtitles | ... هلاّ مانعت بألاّ تستند على |
Bizimkiler üzerinde çok az değişiklik yaptığımız Asgard sürücülerine dayanıyor. | Open Subtitles | محركاتنا تستند لمحركات الأسجارد مع تعديلات بسيطة |
Epey önce yazmıştım, gerçek bir hikayeye dayanıyor. | Open Subtitles | كانت لدي منذ مدة وهي تستند إلى قصة حقيقية. |
Fakat savcılık iddiası anonim bir kaynağa dayanıyor. | Open Subtitles | يجب ان يستند على ادلة موثوقة لكن في قضية الولاية فهي تستند الى مصدر مجهول |
- Tabi. - Bunlar gerçeklere dayanıyor olabilir mi? | Open Subtitles | بالطبع - هل يمكن أن تستند الأساطير على الحقيقة؟ |
Bazı önyargılar gerçeğe dayanıyor. | Open Subtitles | بعض الصور النمطية تستند للواقعية. |
Görünüşte çelişkili olan kuvvet, esneklik, yumuşaklık ve dayanıklılık gibi özelliklerin kökleri, neredeyse görünmez olan lif pamuğunun karmaşık biyolojisine dayanıyor. | TED | هذه الخواص المتناقضة ظاهريًّا... القوة والمرونة، الليونة والمتانة... تستند إلى البيولوجيا المعقدة لألياف القطن شبه الخفية. |
- %89 lehine olması elbette kontrolümüz dışında gerçekleşen olaylara değil o olaylara göre yapılan manevraya dayanıyor. | Open Subtitles | التي لا تستند على أحداث... .. .... |
Ve biliyor musunuz, yalanlar üstüne kurulu bir ilişkiyi sürdüremem. | Open Subtitles | وهل تعرفون ماذا؟ لا استطيع أن اتحمل علاقة تستند علي كذبة |
Canım evlatlarım, zaten sizin bütün teoriniz Sebastian'ın gemiyi korumak adına bin bir türlü yalanlar söylediği üzerine kurulu değil miydi? | Open Subtitles | نظريتكم كلها تستند على فكرة أن سيباستيان كذب في كلّ شيء ممكن ليمنع إكتشاف السفينة. |
Peki ya hikâye kitapları neye dayanır, hayal gücüne mi? | Open Subtitles | -و إلامَ تستند كتب ''ستوري بروك''، إلى المخيّلة؟ |
Saldırılar üç ana temele dayanır. | Open Subtitles | الضربَات تستند على ثلاثَة أهداف. |
Oraya yaslanmasan? | Open Subtitles | -أيمكنك أن لا تستند على ذلك؟ |