Ve bence programa bu ismi vermelerinin nedeni toplumsal yapımızı hedef almaları. | TED | والسبب الذي أعتقد لأجله أنه تمت تسميتهم كذلك لأنها تستهدف بنياتنا التحتية |
El Zuhari, senin gibi ona zararı dokunacak insanları hedef alıyor. | Open Subtitles | آل زهري تستهدف الناس تحديدا الذين هم خطر عليه. اشخاص مثلك. |
Kingmaker Land Development'taki arkadaşlarımız hâlâ kurtları hedef alıyor gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو أصدقائنا في صانع الملوك تطوير الأراضي لا تزال تستهدف الذئاب. |
Gerekli etkiyi gösterdiğinden emin olmak için neyi hedef aldığınızı bilmem lazım. | Open Subtitles | أريد أن أعرف ما كنت تستهدف للتأكد من أن لديها تأثير حقيقي. |
Liderlerinin çevresinde sosyal medya sistemlerine hedef oldular. | TED | انها تستهدف نظم وسائل الاعلام الاجتماعية حول القادة. |
Bu yasalar politik destek görüyor tam olarak insanları hedef aldığı için oy verenlerin görmek ya da bilmek istemediği insanları. | TED | هذه القوانين لها دعم سياسي تحديدا لأنها تستهدف الأشخاص الذين لايريد الناخبون رؤيتهم أو المعرفة عنهم. |
Hani şu hedef kitle düzeneğinde almak istediğiniz şeyler sürekli karşınıza çıkarılır ya, bu da duymak istediğiniz haberleri sürekli karşınıza çıkarıyor. | TED | التي تستهدف نفس التسويق التي تغذيك أكثر بالمنتجات التي تحب شراءها وتغذيك ايضاً بالأخبار التي تود سماعها. |
Öz kontrol veya okur-yazarlığı gibi şeyleri hedef alarak çocukların zihinsel gelişimini ve sınav notlarını geliştiren bir takım harika örnekler var. | TED | وهناك العديد من الأمثلة عن التدخلات الممتازة التي تستهدف محو الأمية أو توجيه الذات والذي فعلًا حسن التطور الإدراكي للأطفال ونتائج امتحاناتهم. |
- Benim çocuğum yok ki. - Bütün gün, polisleri hedef alıyordun, neden? | Open Subtitles | ليس لديّ أي طفلة أنت كنت تستهدف رجال الشرطة طوال اليوم. |
Magneto Cerebro'yu tersine çevirdi. - Artık mutantları hedef almıyor. | Open Subtitles | لقد عكس ماجنيتو سيريبرو لم تعد تستهدف المتحولين الآن |
- Eğer duvarın içinden birisini hedef alırsan oldukça kullanışlı bir cihaz. | Open Subtitles | طريقة فعالة جداً إذا كنت تستهدف شخص ما وراء الجدران |
Şey, bunu açmak gerekirse, prensesin biri tarafından hedef alınıyor olması daha mantıklı. | Open Subtitles | حسنا,إذا أردت تعبيرا آخر لهذه المهمة أعتقد أن الأميرة هي التي تستهدف شخصا لاتقلقي |
Bu canavarca terörist eylem sizi ve Birleşmiş Milletler'in kalbini hedef almıştır. | Open Subtitles | هذه الطرق الوحشيه للإرهاب تستهدفكم و تستهدف كيان الأمم المتحده |
Doğu'daki Nazi ölüm mangaları artık erkeklerle birlikte Yahudi kadın ve çocukları da hedef almaya başlamıştı. | Open Subtitles | فرق القتل النازية في الشرق بدأت الآن تستهدف النساء والأطفال اليهود بالإضافة إلى الرجال |
Ve şu aşamada sadece gelin adayları hedef alınsa da herkesin önlem alması gerekiyor. | Open Subtitles | ولحد الان،حتى و إن كان يبدو أنها تستهدف النساء المقبلات على الزواج فقط من المهم جدا أن يأخذ الجميع إحتياطاتهم. |
Bu kadın CEO'ları ve çok zenginleri hedef alıyormuş. | Open Subtitles | هذه المرآة تستهدف المدراء التنفيذيين و الاثرياء |
Birini özellikle ırkına dayanarak hedef alırsan, bu ırkçılık olur. | Open Subtitles | كنت تستهدف شخص على وجه التحديد على أساس العرق، وهذه العنصرية |
Her seferinde bu kez farklı olacak diyorum ama ama âşık olduğum her kadın karşı koyamadığım bir güç tarafından hedef alınıyor. | Open Subtitles | أعتقد دوماً أن الأمور ستختلف في المرة المقبلة لكن قوى لا يمكنني مقاومتها تستهدف كل امرأة أقع في حبها |
Bu önemli bir bulguydu çünkü şu anda FDA tarafından onaylı doğrudan kanserin yayılmasını hedefleyen bir tedavi mevcut değil. | TED | كان هذا اكتشافًا مهمًا، لأنه حاليًا، لا توجد أي علاجات معتمدة من إدارة الغذاء والدواء تستهدف بشكل مباشر انتشار السرطان. |
Ana amacınız enselerine nişan almak için iyi bir konum almak. | Open Subtitles | حافظ على الإرتفاع بينما تستهدف مؤخرة العنق |
Özel tim metanfetamin yapılan mekanları hedefliyordu. | Open Subtitles | الفرقة الدفاعية المشتركة كانت تستهدف معمل المواد الممنوعة قصتهم هي : |