Ve takibeden sekiz ya da dokuz gün süresince olanlar karşısında çaresizdiler. | TED | خلال ثمانية او تسعة ايام, استسلموا لما سيحدُث. |
Ve dokuz gün sonrasında, işlemin sonlandırılmasına karar verdiler-- Bayan Drucker, eş, anne ve anneanne. | TED | وفي خلال تسعة ايام تركوها تذهب -- السيدة دانكر, زوجة, أم وجدة. |
dokuz gün oldu, Binbaşı. | Open Subtitles | تسعة ايام ، أيتها الرائد |
Tam olarak dokuz gün. | Open Subtitles | بالظبط تسعة ايام |
- Cidden dokuz gün olmuş mu ya? | Open Subtitles | هل حقا كانت تسعة ايام ؟ |
- Tam olarak dokuz gün. | Open Subtitles | تماما تسعة ايام |
dokuz gün olmuş ya. Joe parça parça bölünüyor. | Open Subtitles | لقد مر تسعة ايام جو" يتفطر" |