11.00'a kadar çalışırım. Dokuz saat uyku. | Open Subtitles | أذاكر حتى الحادية عشر ثم أنام تسعة ساعات بعمق |
Şimdi de şu küçük şırfıntı günde Dokuz saat bana patronluk taslıyor. | Open Subtitles | و الان العاهرة الصغيرة تتراسني لمدة تسعة ساعات من اليوم |
Anlamı Dokuz saat kadar sonra, hepimiz havasızlıktan boğulacağız. | Open Subtitles | ذلك يعني أقل من تسعة ساعات قبل أن نختنق |
Rüzgar çok yoğun olmazsa sekiz ya da dokuz saatte. | Open Subtitles | اذا كانت الرياح هادئة من ثمانية الى تسعة ساعات |
Üç günlük kamp yolculuğuna çıkıp kısaltarak dokuz saatte bitirdiğimiz gerçeğini unutuyorsun. | Open Subtitles | لا تنكر حقيقة أننى كان لدى ثلاثة أيام للتخييم وأننى قصرت المدة إلى تسعة ساعات فقط |
Anlamı Dokuz saat kadar sonra, hepimiz havasızlıktan boğulacağız. | Open Subtitles | ذلك يعني أقل من تسعة ساعات قبل أن نختنق |
İlerleyişlerine bakılırsa, Dokuz saat efendim. | Open Subtitles | في معدل التقدم الحالي تسعة ساعات سيدي |
Bu sanki sevişmeden Dokuz saat geçirmişsin gibi. Kafayı yiyorum.. | Open Subtitles | تسعة ساعات منذ أن أقمت علاقة غنني أُجن |
En fazla dokuz saatte işimiz biter. | Open Subtitles | سننتهي خلال تسعة ساعات بالكثير |