dokuz yıl önce Walgreens'te dilenmekten tutuklanan bir adamla tanıştım. | TED | التقيت رجلاً، اعتُقِل قبل تسع سنوات بتهمة التسول في ولغرين. |
Ama duyduğuma göre dokuz yıl önce onu bulan Amerikalıların hepsi ölmüş. | Open Subtitles | نعم،ولكنى قد سمعت أن العلمء الذين وجدوة منذ تسع سنوات ماتوا جميعاً |
Ve dokuz yıl sonra, Carver isimli bir oğlumuz oldu. | Open Subtitles | ومنذ تسع سنوات هذا الرجل وأنا لدينا يدعى ابن كارتر |
Daha evvel hiç görmediğim oyuncaklar yaratma hayali ile dokuz sene önce bir oyuncak şirketinde, işe başladım. | TED | عندي حلم أن أصنع ألعابًا لم تر من قبل، بدأت أعمل في شركة ألعاب منذ تسع سنوات. |
Dokuz yıldır onu sevdiğini söyle ama aşktan korktuğunu. | Open Subtitles | لخبرية أنك قد أحببتة منذ تسع سنوات لكنك كنت تخافين الحب |
Bana 22 bin papel, artı dokuz yıllık faiz borcu var. | Open Subtitles | إنّه مدين لي بـ 22 ألفاً بالإضافة إلى فوائد تسع سنوات |
O yeri dokuz yıl önce ilk kez gördüğü zaman, kalbinin yerinden fırlayacakmış gibi hissettiğini hatırladığını söyledi. | TED | قالت لي كيف انها تتذكر تسارع دقات قلبها حينما رأت ذلك المكان للمرة الأولى منذ تسع سنوات |
Bugünlerde, Bush yönetimince açılmalarından dokuz yıl sonra, hükümet, HYB'lerin nasıl ve neden oluşturulduğunu kodlandırıyor. | TED | مرت تسع سنوات اليوم عن إفتتاحه من طرف إدارة بوش، تحاول الحكومة لإخفاء طريقة إنشائها والسبب من ذلك. |
Daha doğrusu, bu nefret dokuz yıl önce yaşanan bir olaya dayanıyor. | TED | ولكن إثر حادثةٍ معينة والتي حدثت منذ تسع سنوات. |
Konuşmamı sonlandırmaya hazırlanırken, dokuz yıl öncesinden bir hikâyeyle başladım ve bir tanesiyle bitireceğim. | TED | وبينما أستعد لأختتم، بدأت بقصة بدأت منذ تسع سنوات وسوف أنهي بواحدة أخرى. |
Tanıştık, flört ettin ve "mutlu son"! dokuz yıl sonra beni elde ettin. | Open Subtitles | تقابلنا ثم تغازلنا ثم فجأة بعد تسع سنوات حصلت علي |
- Hiç aralıksız tam dokuz yıl! İstemiyorum. | Open Subtitles | أنها تسع سنوات فى هذا المجال أنا لا أريد الصعود على المسرح |
dokuz yıl içinde tam dokuz sefer Amerikan tarihi dersi alıyoruz. | Open Subtitles | إننا ندرس التاريخ الأمريكي للمرة التاسعة لمدة تسع سنوات. |
Viyana'daki günlerimizin üzerinden dokuz yıl geçtiğine inanabiliyor musun? | Open Subtitles | هل تصدقين أننا قبل تسع سنوات كنا نتمشى معاً في فيينا؟ |
Dile kolay, dokuz yıl bu, Rafi. Bunca yılın ardından öylece çekip gidemezsin. | Open Subtitles | أقصد أن تسع سنوات من الصعوبة لا يمكنه أن تمر عليه بسهولة |
Geçen hafta, suç ortağı başka bir kızı öldürür ve bilek kemiklerinden birini Epps'in dokuz yıl önce gömdüğü kızınk ile değiştirir. | Open Subtitles | الأسبوع الماضي , شريكه يقوم بقتل فتاة أخرى وقام بتبديل عظم المعصم مع الفتات التي قتلها أيبس قبل تسع سنوات |
Onunla, dokuz sene önce, marazi obezler üzerine bir makale yazarken tanıştım. | Open Subtitles | قابلته منذ تسع سنوات عندما كنت أكتب مقالة حول تشريح السمنة |
Başkente ayak basmayalı dokuz sene oldu. | Open Subtitles | إنها تسع سنوات منذ أن وضعت قدمي في العاصمة |
Beni Dokuz yıldır görmedi ama daha başlangıç çizgisini geçmeden geldiğimi bilecektir. | Open Subtitles | إنه لم يراني لمدة تسع سنوات , ولكنه سوف يعرف أني هنا قبل ان احضر. |
Bana 22 bin papel, artı dokuz yıllık faiz borcu var. | Open Subtitles | إنّه مدين لي بـ 22 ألفاً بالإضافة إلى فوائد تسع سنوات |
Liderlik dışındaki her şeyde. Ve dokuz yılda yedi nakil yapmış. | Open Subtitles | في كل شئ فيما عدا الريادة و هو قد قام بسبع إنتقالات خلال تسع سنوات |
Bu genellikle çocuk sitelerinde dolaşan Dokuz yaşında bir kız çocuğu. | TED | هذه فتاة تبلغ من العمر تسع سنوات تتنقل أساسا بين مواقع الأطفال. |