Bauer yasadışı bir şekilde bir şüpheliyi vuruyor ve sen de tekrar sahaya dönmesine izin veriyorsun. | Open Subtitles | باور يطلق النار على مشتبه به والاّن تسمحين له بالعودة إلى العمل الميداني |
İzin veriyorsun diye seninle oynamasına müsaade edemezsin. | Open Subtitles | لا تستطيعين ذلك. إنه يخدعكِ، لأنكِ تسمحين له أن يخدعكِ |
Dikkatsiz sürüyor, oğlumuzu götürmesine niye izin veriyorsun ki? | Open Subtitles | تعلمين بأنّه سائقُ متهوّر، لماذا تسمحين له بإيصال ابني ؟ |
Neden böylesine zevksiz bir şeyi çekmesine izin veriyorsun? | Open Subtitles | لماذا تسمحين له بصنع فيلم تافه كهذا؟ |
Anne, neden bunları sana yapmasına izin veriyorsun? | Open Subtitles | -أمّي، لماذا تسمحين له بفعل هذا بكِ؟ |
Neden şerifin seni böyle kullanmasına izin veriyorsun? | Open Subtitles | -لمَ تسمحين له باستغلالك هكذا؟ |
Neden sana bunu yapmasına izin veriyorsun? | Open Subtitles | -لماذا تسمحين له بفعل هذا؟ |