Ölümcül radyasyon zehirlenmesi belirlendi. Acil tıbbi bakıma ihtiyacınız var. | Open Subtitles | تمّ اكتشاف تسمّم إشعاعي مميت أنت بحاجّة لرعايّة طبيّة مستعجلة. |
Önce gıda zehirlenmesi sanırsın. | Open Subtitles | في باديء الأمر، أنت سوف تظن انه كَانَ تسمّم غذائي فقط. |
Doz çok düşükmüş. Haberlerde gıda zehirlenmesi olarak geçecek. | Open Subtitles | الجرعة كانت قليلة جدّا أُعلِن على أنها تسمّم غذائي |
Hayır, hayır eski switcheroo zehir ve içecek hakkında olan elindekini diğer kişi ile değiştirdiğin. | Open Subtitles | لا، لا، عملية التبديل المعروفة هي عندما تسمّم مشروبك ثم تبدله بمشروب الشخص الآخر. |
Ben de, zehirlenme ya da aşırı doz için bir test uygulayayım. | Open Subtitles | وأنا أفحص السموم لأعرف لو كان هناك أيّ تسمّم أو جرعة زائدة من المُخدّرات. |
Kan ve idrar tahlil sonuçları çıktı. Kesinlikle cıva zehirlenmesi değil. | Open Subtitles | فحوصات الدّم والبول المتواصلة ظهرت، إنّه بالتأكيد ليس تسمّم الزئبق |
Boruları ve boyayı kontrol ettim. Kurşun zehirlenmesi değil. Sende bir şey var mı? | Open Subtitles | لقد تفقدتُ الأنابيب والطلاء، ليس تسمّم الرصاص، أوجدتَ شيئاً؟ |
Küba balığından gıda zehirlenmesi yaşadım. | Open Subtitles | حصلتُ على تسمّم غذائي من شاحنة صراصير كوبية |
Grubun tüm orijinal üyelerinin sosis zehirlenmesi gibi gizemli bir dava dolaysıyla sahneye çıkamayacaklarını bildirmekten üzüntü duyarım. | Open Subtitles | أنا آسف لإعلان أنّ كلّ أعضاء الفرقة الأصليين قد أصيبوا بحالة تسمّم غامضة من نقانق فاسدة |
İki yıl dokuz ay yaşadıktan sonra aramızdan ayrıldı. Kan zehirlenmesi. | Open Subtitles | وقد تركتنا وهي في عمر السنتين و 9 أشهر جراء تسمّم الدم. |
doğuştan otoimmun anomalisi(autoimmune congenital disorder), kan pıhtılaşma bozukluğu, kurşun zehirlenmesi... herhangi birşey. | Open Subtitles | خلل مناعيّ ذاتي خلقي خلل في تجلّط الدم ...تسمّم بالرصاص قد يكونُ أيَّ شيء |
Ağır bakteriyel gıda zehirlenmesi nöbeti ve kusmayı açıklar. | Open Subtitles | تسمّم بكتيريّ جسيم يفسّر النوبات والقيء |
- Lomber ponksiyonla doğrulanabilir. - Gıda zehirlenmesi olmaması dışında. | Open Subtitles | كان ليؤكّد البزل القطنيّ ذلك - عدا أنّه ليس تسمّم غذائيّ - |
Alkol zehirlenmesi. - Üzgünüm. - Yanlışlıkla içmiş. | Open Subtitles | تسمّم بالكحول - أنا آسفة - لقد شربه بالخطأ - |
Evet,bisikletime çarptılar. Dün de gıda zehirlenmesi yaşamışsın. | Open Subtitles | لقد صدمت درّاجتي - بالأمس كان لديك تسمّم من الأكل - |
- Gazla ya da iğneyle zehir verilmesi. | Open Subtitles | تسمّم بالحقن أو إبتلاع. |
Kesinlikle hiçbir zehirlenme belirtisi yok. | Open Subtitles | كان عنده بالتأكيد لا أعراض تسمّم. |
Adına işlem yaptığınız şirket binlerce insanı zehirlediği için siz kâr edebildiniz. | Open Subtitles | والشركة التي كنت تضارب لها تسمّم الآلاف من الناس كيّ تتمكّن من زيادة ربحك |
Şahsi duygularının kararlarını zehirlemesine izin verdin. | Open Subtitles | بجعلِ مشاعرك الشخصية تسمّم خيارك. |
Sabahleyin zehirlendiğini anlıyor. | Open Subtitles | وعندما يستيقظ، يجد أنّه تسمّم ولديه 24 ساعة |
Besin zehirlenmesidir sanırım. | Open Subtitles | لأنهُ على الأرجح تسمّم غذائي ! أو ما شابه ذلك |
Evet. Nasıl yapacağımızı konuşurken alkolden zehirlendim. | Open Subtitles | لكن بحزب التخطيط حصلت على تسمّم بسبب الكحول |