Görünüşe göre epey alışveriş yapmışsın. Fakat parayı nereden buldun? | Open Subtitles | يبدو أنك تسوقت بهمة ، لكن من أين لك بالمال؟ |
- Çok acayip şeyler yaptı. Uyurken alışveriş yaptı. | Open Subtitles | لقد قامت بأفعال غريبة حقًا حسنًا، لقد تسوقت وهي نائمة.. |
Gerçekten de, çocuk bölümünden alışveriş yaparak para biriktirebilirsin. | Open Subtitles | لكن جدياً بإمكانك توفير مال إذا تسوقت فى قسم الأولاد |
Evet, bütün gün alışveriş yaptım, şimdi ise kendimi kollarına bırakmaya hazırım. | Open Subtitles | أجل، تسوقت طويلا والآن مستعدة للسقوط في حضنك |
Ama, korksam da oradan alışveriş etti. | Open Subtitles | لكن المخيف أنها تسوقت بالفعل هناك |
BMI'dan alışveriş yaptım ama o kadar. | Open Subtitles | لقد تسوقت من متجر "بي ام اي" لكن هذا كل شيء |
Şişmanların yanında alışveriş yaptım. | Open Subtitles | تسوقت بجانب البدناء |
Benim için mi kendin için mi alışveriş yapıyorsun ? | Open Subtitles | هل تسوقت لي أم لك؟ |
Çünkü Tala, Paris'de onun için alışveriş yaptı. | Open Subtitles | لأنني تسوقت ل في باريس |
Saint Laurent'de alışveriş yaptı, | Open Subtitles | تسوقت في سان لوران |
Sadece alışveriş ve dinlenme. | Open Subtitles | تعرفين، تسوقت و استلقيت |
Mağazada dua edecek değilim ya, alışveriş yapıyorum. | Open Subtitles | أيُعقل أن أصلي بالمتجر؟ تسوقت |
Kanka, daha önce buradan alışveriş yapmışsın. | Open Subtitles | يا صاح لقد تسوقت هنا من قبل |
Bayan Crabb ne sıklıkla burdan alışveriş eder? | Open Subtitles | كم مرة قد تسوقت فيها السيدة (كراب) هنا؟ |