| Tamam, sen çok fazla TV izliyorsun. | Open Subtitles | حسناً , أنت تشاهدين التلفاز كثيراً |
| Rebecca, sen çok fazla TV izliyorsun. | Open Subtitles | (ريبيكا) لقد كنت تشاهدين التلفاز كثيرا. |
| Çok fazla televizyon izliyorsun. | Open Subtitles | لقد كنتِ تشاهدين التلفاز كثيراً |
| Saçmaladın, fazla televizyon izliyorsun. | Open Subtitles | أنت تشاهدين التلفاز أكثر من اللازم |
| Çok fazla televizyon izliyorsunuz, küçük hanım. Bizim televizyonumuz yok, efendim. | Open Subtitles | أنت تشاهدين التلفاز كثيرا , يا شابة ليس لدينا تلفاز , سيدي |
| Çok televizyon izliyorsunuz galiba. | Open Subtitles | تشاهدين التلفاز كثيرًا؟ |
| Peki televizyon izlerken yemek yiyesin geliyor mu? | Open Subtitles | عندما تشاهدين التلفاز هل تشعرين برغبة في الأكل ؟ |
| Çok televizyon seyrediyorsun. Dışarı çıkarsan sana dondurma alırım. | Open Subtitles | أنتِ تشاهدين التلفاز كثيراً إن خرجتِ الآن سأشتري لكِ حلوى |
| Çok fazla televizyon izliyorsun. | Open Subtitles | لقد كنتِ تشاهدين التلفاز كثيراً |
| Çok fazla televizyon izliyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تشاهدين التلفاز كثيراً |
| televizyon izlerken uzanilacak cinsten. | Open Subtitles | إنه أحد تلك الأسرّة التي نوعاً ما يتأهب بينما أنتِ تشاهدين التلفاز |
| Fazla televizyon seyrediyorsun. | Open Subtitles | تشاهدين التلفاز أكثر ممّا يجب |