"تشهد" - Translation from Arabic to Turkish

    • ifade
        
    • şahitlik
        
    • tanık
        
    • şahit
        
    • tanığı
        
    • tanıklık ediyor
        
    • tanıklığı
        
    • edeceksin
        
    • tanıklık eder
        
    O pezevenge karşı ifade vermen gerekiyor dediğimde de her türlü yardımımı reddetti. Open Subtitles وهي ترفض أي نوع من المساعدة. لأنني حثثتها على أن تشهد ضد المقامر
    Oğlun sana karşı büyük jüriye ifade vermekten dakikalar uzağındaydı. Open Subtitles كان ابنك دقائق من تشهد ضدك في هيئة المحلفين الكبرى.
    Bu bayan Kalinda Sharma, bir tanık eklememi onaylamanıza şahitlik etmek için burada. Open Subtitles هذه كاليندا شارما هي هنا كي تشهد موافقتك على أي إضافة لشاهد جديد
    Ona sadakat borcunuz yok. Ona karşı şahitlik yapmanız anlayışla karşılanır. Open Subtitles انت لا تدين له بأي ولاء من العقلانية ان تشهد ضده
    Büyük bir dönüşüme tanık oldun... ama hiçbir şey anlamıyorsun. Open Subtitles أنت تشهد الآن تحولا عظيما ولكنك لا تدرك شيئا لا
    - Burada hayır. İnsanlık tarihinin en orijinal anına tanık oldun. Open Subtitles لا, ليس بهذا الشكل أنت فقط تشهد لحظة كاملة في التاريخ
    Bu konuya geçmeden önce bu uyuşturucu salgınının Kensigton'u sarmasına şahit olmak nasıldı, onu paylaşayım. TED لكن قبل أن أصل إلى ذلك، أريد أن أشارك ما كان عليه أن تشهد هذا الوباء ينمو في كنسينغتون في لندن.
    - En geçerli delil, mektubun orijinalidir eğer gösterilemiyorsa, hakkında ifade verilemez. Open Subtitles الرسالة الأصلية تعرض الرسالة الأصلية تعرض أفضل دليل ولا يمكن ان تشهد
    Ama bu cinayetten iki gün sonraydı. Christine de oradaydı. İfade verirken bunu söyleyecektir. Open Subtitles و لكن كان هذا بعد يومين من الجريمة كانت كريستين هناك و سوف تشهد بذلك
    - Ama Christine ifade vermek zorunda. - Bay Vole, bana güvenmeyi öğrenmeniz gerekiyor. Open Subtitles و لكن يجب على كريستين أن تشهد مستر فول ، يجب أن تتعلم أن تثق بى
    Onun ifade vermesine, bir eşin kocasına zarar verebilecek bir ifadeyi veremeyeceği için karşı çıkmıştım. Open Subtitles لقد عارضت شهادتها لأن الزوجة لا يمكن أن تشهد بما يضر زوجها
    Kız ifade verirse, biliyormusun ne olacak? Open Subtitles هل رأيتي فتاة عمرها 14 سنة تشهد في المحكمة ؟
    Alkatraz'da tanık olduğunuz vahşiliğe yemin ederek şahitlik edeceksiniz biliyorsunuz. Open Subtitles الآن ، أنت مدرك أنه يجب أن تشهد امام المحكمة تحت القسم باليمين عن الوحشية التى شهدتها فى ألكتراذ
    Alkadraz'da tanık olduğunuz vahşiliğe yemin ederek şahitlik edeceksiniz biliyorsunuz. Open Subtitles الان ، انت مدرك انه يجب ان تشهد امام المحكمه تحت القسم باليمين عن الوحشيه التى شهدتها فى ألكتراز
    Ama önce bu abazan sokak itine karşı şahitlik etmeni istiyorum. Open Subtitles ولكن أولاً أريدك أن تشهد ضد هذا المغفل الشره جنسياً
    Veya kan zehirlenmesi vücudu sarınca revirdeki dehşete tanık oldun mu? Open Subtitles او تشهد على الرعب في المشفى و التعفن يأكل الجسم ؟
    Seni tanık olarak çağırsaydım, ne olduğunu anlardın. Open Subtitles يمكنك أن تشهد لذلك إذا قمت باستدعائك على المنصة
    Nefret dolu bağnazlığa şahit olduğunuzda rahatınızı bozup ses çıkaracak mısınız? TED هل تنوي الدخول في مساحة عدم الراحة والتحدث عندما تشهد الكراهية والعنصرية؟
    İş yerinde flörte şahit olmak, kuralları bilmeme, ne olduğunu bilmeme ya da görmemeniz gereken bir şeyi görme hissi uyandırıyor. TED أن تشهد المغازلة في مكان العمل قد يولد شعورًا بجهل القواعد، لا تعلم ماذا يجري، أو ربما ترى شيئاً لا يجب أن تراه.
    Eğer savunma bunu ortaya çıkarırsa artık onların tanığı olur. Open Subtitles بالحقيقة, عندما الدفاع يجدوها, هي سوف تشهد لهم
    Gözlemlediği gök cisimlerine dair yaptığı çizimler esrarengiz hassasiyetine tanıklık ediyor. Open Subtitles والرسوم التي قام بها للأجسام الفلكية التي لاحظها تشهد لدقته الخارقة
    Git! Su al ve bu iğrenç tanıklığı ellerinden yıka. Open Subtitles امضِ، أحضر ماءً تغسل به ما على يديك من قذارةٍ تشهد على فعلتك
    Ve buna tanıklık edeceksin? Elbette. Open Subtitles لكنى لا أستطيع انا اعلم ماذا حدث لقد قتل اولئك الرجال وهل تشهد على هذا بالطبع
    Wendy tanıklık eder, hikâyesini değiştirir Harper'ı suçlar... Open Subtitles ويندي تشهد , تغير قصتها تتهم هاربر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more