Bezelerim çok hızlı yaşlanıyor. | Open Subtitles | غددى تشيخ سريعا جدا |
Soo-hyun hızlı bir şekilde yaşlanıyor. | Open Subtitles | سو هيون الأن تشيخ بسرعه كبيه |
Yaşlanıyorsun, baba. | Open Subtitles | أنت تشيخ يا أبي. |
Pekâlâ, görünüşe göre yaşlanmamışsın çünkü tıpkı Bronx' dan gelen bir delikanlı gibi görünüyorsun. | Open Subtitles | من الواضح أنك لا تشيخ لأنك تبدو "مثل ذلك الفتى الذي نشأ في "برونكس |
Sen hapiste yaşlanırken, hayatlar geçecek. | Open Subtitles | حياة كاملة تم عيشها بينما تشيخ أنت في السجن |
O zaman hafıza kaybını ve on yıllarca yaşlanmamış olmasını açıklığa kavuştur. | Open Subtitles | فسري فقدان ذاكرتها، وحقيقة أنها لم تشيخ منذ عقود |
Bu hayatta tek isteğim yaşlandığını görmekti, baba. | Open Subtitles | كل ما أتمناه هو أن أراك تشيخ في العمر يا أبي |
Beslemem gereken bir kızım ve yaşlanan bir annem var. | Open Subtitles | لدي طفلة لأطعمها و أم تشيخ |
Vücutlarımız yaşlanırken, evlerimizde yaşlanır. | Open Subtitles | و كما تشيخ أجسادنا تشيخ منازلنا أيضاً |
Ama ruhlar asla yaşlanmaz. | Open Subtitles | و لكن الروح لا تشيخ أبدا |
Yerinde olsaydım, ona zarafetle yaşlanmasını söylerdim. | Open Subtitles | لو كانت مريضتي، لأخبرتها أن تشيخ بشكل رشيق. |
Ona geri dön. Bana İşaretleri getirirsen asla yaşlanmayacaksın. | Open Subtitles | إرجع إليه واجلب العلامات وأنت بعدها لن تشيخ أبداً |
Her geçen gün gözle görülür biçimde yaşlanıyor. | Open Subtitles | ..إنها تشيخ بشكل ملحوظ كل يوم |
Her gün giderek yaşlanıyor. | Open Subtitles | إنها تشيخ بشكل ملحوظ كل يوم... |
Hücrelerin normalin iki katı yavaş yaşlanıyor. | Open Subtitles | جيناتكِ تشيخ بسرعة بطئية |
Güzel şaraplarından biri gibi Yaşlanıyorsun, Neal. | Open Subtitles | أنت تشيخ مثل أحد قارورات نبيذك الجيّد يا (نيل) |
Yaşlanıyorsun dostum. | Open Subtitles | انت تشيخ يا رجل |
Hiç yaşlanmamışsın. | Open Subtitles | يا إلهي أنت لا تشيخ ما سر هذا؟ |
Yemin ederim hiç yaşlanmamışsın. | Open Subtitles | أقسم أنك لم تشيخ يومًا. |
50 yıl boyunca seninle birlikte... sen yaşlanırken hiç ulaşamayacağın bir amaca hizmet edecek, | Open Subtitles | ستتبعك في الأرجاء لـ 50 سنة. ستساعدك لتحقيق هدف لن تحرزه بينما تشيخ وتضحى عبئًا. |
Tanrım. Hiç yaşlanmamış. | Open Subtitles | -يا إلهي, لم تشيخ |
"...şarabın yaşlandığını gördüğüme ikna ederdim kendimi. | Open Subtitles | "مقنعًا نفسي بأن بوسعي سماعها فعليًّا تشيخ" |
Giderek yaşlanan ve sıradanlaşan. | Open Subtitles | و التي تكبر في السن و تشيخ |
- O zaman yalnız yaşlanır. | Open Subtitles | . سوف تشيخ لوحدها , إذن - , أعرف كيف تشعر - |
Sen hala genç kalırken değer verdiğin insanların yaşlanmasını izlemek çok üzücü. | Open Subtitles | من المحبط مراقبه الناس تشيخ وأنتِ مازلتي شابة |
Ölmeyeceksin ve yaşlanmayacaksın. | Open Subtitles | أنك لن تموت أو تشيخ |