"تشيسنات" - Translation from Arabic to Turkish

    • Chestnut
        
    Oraya gitmenizi ve Chestnut'la zıplamandan kazandığın güzel kupayı almanızı istiyorum. Open Subtitles أريدكما أن تذهبا إلى هناك وأحضري الكأس الرائعة التي فزتي بها بالقفز على حصانكِ (تشيسنات).
    Chestnut, senin için bu soygundan sağ salim çıktım. Open Subtitles هل تدري يا (تشيسنات) الشيء الوحيد الذي جعلني أمر من خلال أمر تلك السرقة هو أنت.
    Dediğim gibi, Chestnut, onun için kurşun yiyecektim ama o ilk önce kendini düşündü, önemli değil. Open Subtitles كما كنت أقول يـا (تشيسنات)، كنت سأتلقى رصاصة من أجلها، لكنها وضعت نفسها في المقدمة، وذلك لا بأس به.
    Sophie, sadece Chestnut'a ahır inşaa etmek için buradalar. Open Subtitles (صوفي) إنهما هنا فقط لبناء حظيرة لـ(تشيسنات).
    Evet, Chestnut, yakında başının üstünde bir çatın olacak, sağ sağlim olacaksın, ve sen ve ben şu prezervatif fırlatan kedinin bitmeyen ...işkencesinden kurtulmuş olacağız. Open Subtitles أجل يا (تشيسنات) قريباً ستكون آمن وسليم، بسقف فوق رأسك، وأنتَ وأنا يمكننا أخيراً أن نكون آمنين
    -Kim Morris Chestnut'a benzer ki? Open Subtitles سابقًا. من ذا الذي يشبه (موريس تشيسنات
    Asıl bomba şu; bu avukat orda öyle oturan Morris Chestnut'a benzeyen herif. Open Subtitles والمفاجأة، محاميها الذي كان جالسًا هناك والمشابه لـ (موريس تشيسنات)
    Çok kötü bir tip. Bence kimse Morris Chestnut'a benzememeli. Open Subtitles ليس مظهرًا جيّدًا، يبدو ألّا أحد يحبّ (موريس تشيسنات).
    Chestnut, Nancy ve ben eminiz ki katil arabası hâlâ burada daireler çiziyor ve hepimizi kaçıracak. Open Subtitles (تشيسنات)، (نانسي) وأنا، مقتنعون جدًّا أن سيارة القاتل مازالت تدور وعلى وشك قتلنا جميعًا.
    Bu kapıdan gelirlerse Chestnut sen onları engellersin Nancy, onların gözlerini hedef al. Open Subtitles إن آتو من هذا، يا (تشيسنات) ستصدّهم، ويا (نانسي) إذهبي نحو أعينهم.
    Evet Chestnut, şimdi faturalarımızı öderken fondip yaptığımız oyun zamanı. Open Subtitles حسنٌ يا (تشيسنات)، حان وقت لعب تلك اللعبة التي نأخذ فيها جرعاتٍ بينما ندفع فواتيرنا.
    Eğer bu fatura ilk uyarıysa 1 bardağı fondip yaparız, Chestnut 1 havuç yer. Open Subtitles إن كتبت بهذه الفاتورة أوّل إنذار، نأخذ جرعةً، ويحصل (تشيسنات) على جزر.
    Eğer bu fatura son uyarıysa Chestnut 2 havuç yer, biz de 2 bardağı fondip yaparız. Open Subtitles أما إن كان الإنذار الأخـير، يحصل (تشيسنات) على جزرتين، ونأخذ نحن جرعاتٍ مضاعفة.
    Eğer haciz için geleceklerse birbirimizi vururuz ve Chestnut 3 havuç yer. Open Subtitles وإن كانت في مرحلة التّجميع، نُطلق النّار على أنفسنا، ويحصل (تشيسنات) على 3 جزرات.
    Araştırmamı yaptım ve Chestnut ile kontrol ettik. Open Subtitles لقد عملتُ كلّ الأبحــاث، وتفقّدته مع (تشيسنات) إنّه أمرٌ أكـيدٌ حدوثه.
    Aptalca bir bahis yüzünden Chestnut'ı kaybedeceğim. Open Subtitles -والآن بسبب رهانٍ غـبيّ سأخسر (تشيسنات ).
    - Earl başardın. Chestnut'ı kurtardın. Open Subtitles -إيرل)، لقد فعلتها، لقد أنقذتَ (تشيسنات) ).
    Chestnut'a orta yerde işediğimi söyleme. Open Subtitles لا تخبري (تشيسنات) أني تبولت على نفسي.
    Haklısın. Şu anda en önemli şey Chestnut Open Subtitles أنتِ محقة، (تشيسنات) أكتر شيء مهم.
    Chestnut için bir ahıra ihtiyacımız var. Open Subtitles نحتاج إلى حظيرة لأجل (تشيسنات).

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more