"تصحح" - Translation from Arabic to Turkish

    • düzeltmek
        
    • telafi
        
    • düzeltiyor
        
    • düzelteceksin
        
    • düzeltmeni
        
    • düzeltirdi
        
    • hatalarını
        
    Korkunç bir şey yaptım ve bunu düzeltmek zorundasın.. Open Subtitles فعلتشيئاًمروعاً، و عليكَ ان تصحح ماقمت به
    Arama. Eğer onunla aranı düzeltmek istiyorsan.. Open Subtitles لا تفعل ذلك إذا كنت تريد أن تصحح الأمور معها
    İstersen şu anda onu telafi edebilirsin, ya da varsa onu 50 yapabilirsin. Open Subtitles تستطيع ان تصحح الخطأ الآن وتعطينى 50 جنيه لو معك
    Kocasının hatalarını düzeltiyor. Open Subtitles إنها تصحح أخطاء زوجها
    Ghost'un bizi ayırarak yaptığı yanlışı onu bu dünyadan ayırarak düzelteceksin. Open Subtitles أريد منك أن تصحح أخطاء جوست بإبعاده لبعضنا البعض عن طريق قتله
    Dokuz yıl önce yaptığın yanlışlığı düzeltmeni istiyorum. Open Subtitles أريد منك أن تصحح الخطأ الذي ارتكبته منذ تسعِ سنين
    O daha 3 yaşındayken benim yazı hatalarımı düzeltirdi. Open Subtitles لقد كانت تصحح كتاباتي منذ كانت بالثالثة من عمرها
    Bu yüzden Flash oldun, Barry. Her şeyi düzeltmek için. Open Subtitles هذا هو السبب لكونك البرق، كي تصحح الأمور
    Bunu düzeltmek için ne yapardın? Open Subtitles ما الذي ستفعله لكي تصحح الأمور؟
    düzeltmek için hâlâ zamanın var. Open Subtitles .لايزال لديك الوقت لكيّ تصحح ذلك
    düzeltmek mi istiyorsun? Open Subtitles اتريد ان تصحح ذلك ؟
    - Gavin, bu işi düzeltmek zorundasın. Open Subtitles (غافين) ، عليك أن تصحح هذا الشيء
    Pekâlâ, eğer telafi etmek istiyorsan, neden akşam yemeğe gelmiyorsun? Open Subtitles حسنا .. إذا أردت أن تصحح الأمر لماذا لا تأتي للعشاء الليلة ؟
    Herkese bu mücadeleye başladığında amacının babanın günahlarını telafi etmek olduğunu söylemiştin. Open Subtitles نبّئت الجميع حين بدأت نضالك بأنّك كنت تصحح خطايا والدك
    - Beni düzeltiyor musun çocuk? Open Subtitles -هل تصحح كلامي يا فتى؟
    Özgeçmişini düzelteceksin tamam mı? Open Subtitles عليك أن تصحح سيرتك الذاتية
    - Bu işi düzelteceksin, yoksa yemin ederim... Open Subtitles - سوف تصحح هذا و إلا ... -و إلا ماذا ؟
    Senden, onun yanlışlarını düzeltmeni istediğini söylemiştin. Open Subtitles أخبرتني أنه أرادك أن تصحح أخطاءه.
    Karım gramerimi hep düzeltirdi. Open Subtitles زوجتي دائما تصحح لي قواعد اللغة
    -Hemen şunu alayım sonra yemeğe gideriz. -Bak, şu imla hatalarını düzeltmen gerek. Open Subtitles دعني أجلب هذا وسنذهب لنأكل يجب أن تصحح هذه الاخطاء الهجائيه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more